13-RA'D SÛRESİ43 ayettir. İniş sebebi İnişinde iki görüş halinde ihtilaf etmişlerdir: Birincisi: O, Mekki’dir, bunu da Ali b. Ebi Talha, İbn Abbâs tan rivayet etmiş; Hasen, Said b. Cübeyr, Atâ’ ve Katâde böyle demişlerdir. Ebû Salih, İbn Abbâs’tan, onun Mekki olduğunu söylediğini rivayet etmiştir, ancak şu iki âyet hariç: "Vela yezalüllezine keferu tusibühüm bima sanau kariatün...” (Ra’d: 31); "ve yekulüllezine kefem leşte mürsela” (Ra’d: 43). İkincisi: Medeni’dir, bunu da Atâ’ el - Horasani, İbn Abbâs’tan rivayet etmiş; Cabir b. Zeyd de böyle demiştir. İbn Abbâs’tan, onun Medeni olduğu, ancak iki âyetinin Mekki olduğu rivayet edilmiştir; onlar da şu ikisidir: "Velev enne Kur’ânen süyyiret bihil cibalu...” (Rad: 31); "hüvellezi yürikümül berka... lehu davetül hak” (Ra’d: 14). Bismillahirrahmanirrahim 1Elif. Lâm. Mîm. Ra. Bunlar kitabın âyetleridir. Rabbinden sana indirilen gerçektir. Ancak insanların çoğu iman etmezler. "Elif. Lâm. Mîm. Ra": Bakara suresinde bu harflerin manaları hakkında bir miktar söz etmiş bulunuyoruz. İbn Abbâs’tan özellikle bu harflerin manaları hakkında üç görüş rivayet edilmiştir: Birincisi: Manası şöyledir: Ben bilen ve gören Allah’ım. Bunu Ebudduha ondan rivayet etmiştir. İkincisi: Ben gören Allah’ım. Bunu da ondan Said b. Cübeyr rivayet etmiştir. İkincisi: Ben mülk sahibi ve Rahman olan Allah'ım. Bunu da ondan Atâ’ rivayet etmiştir. "Tilke ayatül kitab": "Tilke” hakkında iki görüş ve "kitap” hakkında da iki görüş vardır ki, onlar da Yûnus suresinin başında geçmiştir. "Rabbinden sana indirilen o şey haktır": Yani Kur’ân ve diğer vahiyler haktır, demektir. "Ancak insanların çoğu iman etmezler": İbn Abbâs: Mekke halkı, demiştir. Zeccâc da şöyle demiştir: Onların iman etmeyeceklerini söyleyince, Yaratan’ı tasdik etmeyi gerektiren delili tarif edip şöyle dedi: "Allah O’dur ki, gökleri direksiz yarattı” (Allahüllezi refaasemavati biğayri amedin terevneha): Ebû Ubeyde şöyle demiştir: Amed, harfleri fetha ile harekelidir, bazıları da zamme ile harekelidir, demiştir. Çünkü o, amud’un çoğuludur, kıyas da böyledir. Zira dört harfli bir kelimenin üçüncüsü elif yahut ye veyahut vav olursa, bütün harfleri mazmum olarak cemi yapılır. Meselâ, resul gibi ki, çoğulu: Rüsüldür, himar gibi ki, çoğulu: Humurdur. Ancak bazı isimler vardır ki, onların çoğullarını hareke ve fetha ile kullanmışlardır; meselâ; amud, edim ve ihab gibi ki: Edem ve üheb, demişlerdir. "Amed"in manası: Sütunlar, destekler ve payandalar, demektir. Ebû Hayve ise aynın ve mimin zammesi ile: "Biğayri umudin” okumuştur. |
﴾ 1 ﴿