4Yerde komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar vardır ki, hepsi bir su ile sulanır. Meyvelerinde bazısını bazısına üstün kılıyoruz. Şüphesiz bunda aklını çalıştıran bir topluluk için elbette deliller vardır. "Yerde komşu kıtalar vardır": Bunda iki görüş belirtilmiştir: Birincisi: O; çorak yer ile bitek yerdir. Bu, ot bitirdiği halde, hemen yanı başındaki ot bitirmez. Bu da İbn Abbâs, Ebû’l - Âliyye, Mücâhid ve Dahhâk’in görüşleridir. İkincisi: O, komşu köylerdir; bunu da Katâde ile İbn Kuteybe, demişlerdir. Bu da birinci manaya yakındır. "Ve zer'un ve nahilün": İbn Kesir, Ebû Amr ve Hafs da Âsım’dan rivayetle, "ve zer’un ve nahilün sınvanun ve ğayrü sınvanın", hepsini ref ile okumuşlardır. Nâfi, İbn Âmir, Hamze, Kisâi, Ebû Bekir de Âsım’dan rivayet ederek, "ve zer’in ve nahilin sınvanin ve gayri sınanin” şeklinde kesr ile okumuşlardır. Ebû Ali şöyle yorumlamıştır: Kim ref ile okursa, Mana şöyledir: Yerde komşu kıtalar, bahçeler vardır ve yerde ekinler vardır. Kim de kesr ile okursa, onu a’nab’a atfeder, Mana da şöyle olur: Yerde üzüm bağları, ekinler ve hurmalıklar vardır. "Çatallı ve çatalsız (sınvanun ve ğayru sınvanin)” Bu, hurma ağacının sıfatıdır. Zeccâc şöyle demiştir: Sıvan: Sınv ve sunv’ün çoğuludur. Manası da tek kök üzerinde iki, üç ve dört ağaç olmaktır. Müfessirler şöyle demişlerdir: Sınvan: Kökü bir toplu ağaçtır; ğayru sınvan da: Ayrı ağaçlardır. Ferrâ’ şöyle demiştir: Hicazlılar, sad’ın kesri ile "sınvanin” derler. Temim ile Kaysliler de sad’ı zamme ile telaffuz ederler. "Tüska bimain vahid": İbn Kesir, Nâfi ve Ebû Amr, te ile "tüska” ve nun ile, "nüfaddilu” okumuşlardır. Hamze ile Kisâi de, yine te ile tüska okumuşlar, ancak o ikisi, kafi imale etmişlerdir. Hasen de ye ile "ve yufaddılu” okumuştur. Âsım ile İbn Âmir, ye ile "yuslca", ve nun ile "nufaddılu” okumuşlar; hepsi de dadı kesrelemişlerdir. Halebi de Abdülvaris’ten "yufaddalu"yu yenin zammesi ve dadın fethası ile "baduha"yı da dadın ref'i ile okuduğunu rivayet etmiştir. Ferrâ’ şöyle yorumlamıştır: Kim te ile: "Tüska” okursa, zer’, cennat ve nahifi müennes kabul etmiş, kim de kesre ile okursa nebt (bitki) manasını dikkate almıştır. Bütün bunlar bir su ile sulanır, yemişleri ise ekşi ve tatlı olmak üzere farklıdır; bunda da ibret vardır. Müfessirler şöyle demişler: Bir su: Yağmur suyudur, ükül ise: Meyvedir; bazısı bazısından büyüktür, bazısı bazısından üstündür, bazısı ekşi, bazısı tatlı... dır. Bunda da tabiatçıların görüşlerinin bâtıll olduğuna delil vardır. Çünkü eğer meyve toprağın, havanın ve suyun tabiatına göre olsa idi, sebep bir olduğu için sonucun da bir olması gerekirdi. Farklı olunca, kudret sahibi bir idarecinin varlığına delalet eder. "Şüphesiz bunda akıllarını çalıştıran bir topluluk için deliller vardır": O da buna gücü yetmeyene ibadet etmenin câiz olmayacağıdır. |
﴾ 4 ﴿