5

Eğer şaşıyorsan, şaşılacak şey, onların:

"Toprak olduğumuz zaman mı, gerçekten biz mi yeniden yaratılacağız?” sözleridir. İşte onlar Rablerini inkâr edenlerdir. İşte onların boyunlarında demirden halkalar vardır. İşte onlar ateşin yaranıdır. Onlar orada ebedi kalıcılar.

"Eğer şaşıyorsan": Yani onların yalanlamalarından ve aziz ve celil olan Allah’ın eşyayı yaratmadaki tesirli kudretini gördükten sonra fayda ve zarar vermeyen şeylere ibadetlerinden şaşıyorsan, onların öldükten sonra dirilmeyi inkâr etmeleri, asıl şaşılacak şeydir. Mana şöyledir diyenler de olmuştur: Eğer bitişik toprak parçalarından ve Rabbinin bunlardaki kudretinden vakıf olduğun şeylere şaşıyorsan, onların öldükten sonra dirilmeyi inkâr etmeleri de şaşılacak şeydir. Çünkü göklerin ve yerin yaratılması ile öldükten sonra dirilmenin Allah’ın kudreti için daha kolay olduğu meydana çıkmıştır.

"Eiza künna türaben": İbn Kesir ile Ebû Amr

"Ayiza künna türaben âyinna” şeklinde hepsini istifhamla okumuşlardır. Ancak Ebû Amr hemzeyi med eder, sonra da sakin bir ye getirir. İbn Kesir ise metsiz hemzeden sonra sakin bir ye getirir. Nâfi de, Ebû Amr gibi

"Ayza” okumuş, med hususunda ondan ayrılmış ve haber tarzında (istifhamsız) olarak kesre ile

"inna lefî halkın” okumuştur. Âsım ile Hamze de ikisinde de iki hemze ile

"eiza künna", "einna” okumuşlardır. İbn Âmir de meksur hemze ile istifhamsız olarak

"iza künna türaben” okumuştur. Hemze, sonra med, sonra yine hemze ile (ayınla) "’âinna” vezninde, hemze ile "âinna” okumuştur. Yine İbn Âmir’den de iki hemze ile aralarında elif olmaksızın

"eiza” okuduğu rivayet edilmiştir.

Ağlal: Ğull’un çoğuludur, onda da iki görüş vardır:

Birincisi: Onlar kıyamet günündeki demir halkalardır. Bunu da çoğunluk demiştir.

İkincisi: Onlar demir halkalar gibi boyunlara geçen amellerdir, bunu da Zeccâc, demiştir.

5 ﴿