| 6Senden kötülüğü iyilikten önce istiyorlar. Hâlbuki kendilerinden önce ibretli cezalar geçmiştir. Şüphesiz Rabbin zulümlerine karşılık insanlar için mağfiret sahibidir. Şüphesiz Rabbin gerçekten cezası çetin olandır. "Senden kötülüğü iyilikten önce isterler": Kimler hakkında indiğinde üç görüş halinde ihtilaf etmişlerdir: Birincisi: O, Mekke kâfirleri hakkında inmiştir; Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’den alay ederek azap getirmesini istediler. Bunu da İbn Abbâs, demiştir. İkincisi: Arap müşrikleri hakkında inmiştir, bunu da Katâde, demiştir. Üçüncüsü: Nadir b. Haris: "Allah’ım, eğer bu, senin katından bir hak ise” dediği zaman inmiştir. Bunu da Mukâtil, demiştir. Kötülük ve iyilik hakkında da iki görüş vardır: Birincisi: Afiyetten önce azap isterler. Bunu da İbn Abbâs ile Mukâtil, demişlerdir. İkincisi: Hayırdan önce şer isterler, bunu da Katâde, demiştir. "Mesulat": Cumhûr mimin fethi okumuştur; Osman, Ebû Rezin, Ebû Miclez, Said b. Cübeyr, Katâde, Hasen ve İbn Ebi Able, mimin zammı ile (müsülat) okumuşlardır. Sonra onun manasında da iki görüş vardır: Birincisi: O, cezalardır, bunu da İbn Abbâs, demiştir: Zeccâc da, mana şöyledir demiştir: önceden onun gibi gözdağı veren azap geçmiştir, eğer öğüt alsalardı. İbn Enbari de şöyle demiştir: Müsle: Ceza çeken üzerinde kötü iz bırakan cezadır. Messele fülanün bifülanin kavlinden gelir ki, burnunu veya kulağını keserek veyahut gözüne mil çekerek beden üzerinde tahribat (işkence) yapmaktır. İkincisi: Mesulat: Allahü teâlâ’nın onlara verdiği misallerdir. Bunu da Mücâhid ile Ebû Ubeyde, demişlerdir. "Şüphesiz Rabbin zulümlerine karşılık insanlar için mağfiret sahibidir": İbn Abbâs şöyle demiştir: İman ettikleri takdirde müşriklerin suçunu bağışlayandır, şirk üzerinde ısrar edenler için azabı çetin olandır. Mukâtil de şöyle demiştir: Azabı tehir etmede onların şirkinden geçendir ve azap ettiği takdirde şiddetli azap edendir. Bazı müfessirler, bu âyetin: "Allah kendine şirk koşulmasını bağışlamaz” (Nisa: 48) kavli ile mensuh olduğunu söylemişlerdir ki, araştırmacı Âlimler, onun muhkem (mensuh olmadığını) söylemişlerdir. | 
﴾ 6 ﴿