7

Kâfirler:

"Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?” derler. Sen ancak bir uyarıcısın. Her kavim için bir yol gösterici vardır.

"Levla ünzile aleyhi ayetün min rabbih": "Levla": Hella (olmalı değil miydi) manasınadır, istedikleri âyet de gördükleri ile ikna olmayarak Mûsa'nın asası ve Salih’in devesi gibi mucizelerdir. Allahü teâlâ da şöyle dedi: "Sen ancak bir uyarıcısın": Yani Allah’ın azabından korkutucusun, senin mucizelerle bir ilişkin yoktur (Allah isterse onları indirir).

"Her kavim için bir yol gösterici (hidayet eden) vardır":

Bunda da altı görüş vardır:

Birincisi: Hidayet edenden maksat, aziz ve celil olan Allah’tır. Bunu el - Avfi, İbn Abbâs'tan rivayet etmiş; Said b. Cübeyr, İkrime, Mücâhid, Dahhâk ve Nehaî de böyle demişlerdir. O zaman mana şöyle olur: Senin görevin uyarmaktır, asıl hidayet eden Allah’tır.

İkincisi: Hidayet eden: Davet eden, demektir, bunu da Ali b. Ebi Talha, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir.

Üçüncüsü: Her kavmin uyarıcı bir peygamberi vardır.

Dördüncüsü: Hidayet eden yine Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’dir. Bunu da İkrime ile Ebudduha demişlerdir.

Mana da şöyledir: Sen uyarıcısın, hidayet eden Allah’tır.

Beşincisi: Hidayet eden. Ameldir, bunu da Ebû’l - Âliyye, demiştir.

Altıncısı: Hidayet eden; hayra ve şerre götüren önderdir, bunu da Ebû Salih, İbn Abbâs’tan, demiştir.

Müfessirler sabit olmayan yoldan Said b. Cübeyr kanalıyla

İbn Abbâs’tan şöyle dediğini rivayet etmişlerdir: Bu âyet indiği zaman Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem elini göğsüne koydu:

"Ben uyarıcıyım, dedi ve diğer eliyle de Hazret-i Ali’nin omzuna işaret ederek:

"Ya Ali, sen de hidayet edensin. Benden sonra seninle hidayete erişilir” dedi. Mûsannif der ki: Bu, Rafızîlerin uydurmalarındandır.

7 ﴿