4Biz her peygamberi ancak kavminin dili ile gönderdik ki, onlara (Allah'ın emirlerini) açıklasın. Böylece Allah dilediği kimseyi saptırır ve dilediği kimseyi de hidayete erdirir. O, mutlak galip, hikmet sahibidir. "Kavminin dili ile": Yani kendi lügatleri ile demektir. İbn Enbari şöyle demiştir: Araplara göre lügat: Konuşulan sözdür. Bu, leğattairü yelğu, sözünden alınmıştır ki, kuş alaca karanlıkta seslenmektir. Ebû Recâ’, Ebû’l - Mütevekkil ve Cahderi, “Lâm” ın ve “sîn” in ref'i, elifsiz olarak. "İlla bilüsüni kavmihi” okumuşlar; Ebû'l - Cevza ile Ebû İmran da, “Lâm” ın kesri, “sîn” in sükunu ve elifsiz olarak: "Bilisni kavmihi” okumuşlardır. "Onlara açıklaması için": Yani kendisi ile gönderileni açıklasın da onlar da anlasınlar, diye. Bu âyet indi, çünkü Kureyş: Ne oluyor, bütün kitaplar başka dillerde iniyor da bu, Arapça’dır, demişlerdi. |
﴾ 4 ﴿