16

Onun arkasında da cehennem var. İrinli bir sudan içirilir.

"Vemin veraihi cehennem (onun arkasında cehennem vardır)":

Bunda da iki görüş vardır:

Birincisi: Vera, ön manasınadır.

İbn Abbâs: Önünde cehennem vardır şeklinde murat etmiştir, demiştir.

Ebû Ubeyde de:

"Min veraihi": önünde vardır, demiştir. El - Mevtü min veraike, denir ki, önünde ölüm var, demektir. Misal olarak şu beyti getirmiştir:

Mervan oğulları onları dinleyeceğimi ve onlara itâat edeceğimi mi sanıyor?

Benim kavmim Temimdir, önümde de çöl vardır.

İkincisi: O,

"ba’de = sonra” manasınadır.

İbn Enbari:

"Min veraihi", umutsuzluğunun ardında cehennem vardır, demiştir.

"Hâbe” umutsuzluğu gösterir, ondan kinayedir. "Vera” kelimesi "sonra - ba’d” manasına alınmıştır.

Nitekim Şair Nabiğa da şöyle demiştir:

Yemin ettim, nefsin için şüphe bırakmadım,.

Allah’tan (yeminden) sonra bir kimse için gidecek yer yoktur.

Veraallahi demekle, ba’dallahi demek istemiştir. Vera arka ve ön manalarına gelir; çünkü önündeki şey, gözden kaybolduğu zaman arka olur.

Şair de şöyle demiştir:

Eğer ölümüm gecikirse, önümde

Sıkı kavranmış değnekten başka ne vardır?

Zeccâc şöyle demiştir: Vera, bazı dilcilerin dediği gibi zıt anlamlar içeren kelimelerden değildir. Sa’leb’e: "Neden öne vera denilir?” diye sordular; o da şöyle dedi: Vera ister önünde olsun, isterse arkanda olsun, gözünden kaybolan şeye denir.

Ferrâ’ da şöyle demiştir: Bu, ancak günler, geceler ve zaman gibi vakit birimlerinde câiz olur; Veraeke berdün şedidün, ve beyne yedeyke berdün şedidün (arkanda / önünde şiddetli soğuk vardır), denilir. Ama önünde duran bir adam için: Hüve veraeke ve arkanda duran adam için: Hüve beyne yedeyke, diyemezsin.

"İrinli bir sudan içirilir":

İkrime, Mücâhid ve dilciler: Sadid: İrin ve kandır, demişler. Bunu da Katâde demiştir; o, kâfirin derisi ile etinin arasından çıkan şeydir. Kurazi de: O, cehennem halkının atık suyudur; o da zina edenlerin cinsel organlarından akan sıvıdır.

İbn Kuteybe de, mana şöyledir, demiştir: Onlara su yerine irin içirtilir.

Bunun teşbih üzere söylenmiş olması da câizdir: Yani onlara içirilen su irin gibidir.

16 ﴿