9Yolun doğrusu Allah'ın üzerinedir. Onlardan bazısı sapıktır. Allah dileseydi elbette hepinizi hidayete erdirirdi. "Yolun doğrusu Allah’ın üzerinedir (ve alallahi kasdüssebil)": Kasd: Doğru yol demektir. Tarikun kasdun ve kasıdun denir ki, seni menzil-i maksuduna götüren yol demektir. Zeccâc da, mana şöyledir, demiştir: Doğru yolu açıklamak ve delil ve delillerle ona davet etmek Allah'ın üzerinedir. "Ve minha cair (onlardan bazısı sapıktır)": Ebû Ubeyde şöyle demiştir: Sebil tekil tarzında bir lafızdır, çoğul yerindedir. Sanki: Veminessübüli sebiliün cair (yollardan bazısı da sapık yoldur) denilmiştir. İbn Enbari de şöyle demiştir: Sebil’i zikredince, sübül anlaşılmış oldu. Bunun içindir ki, onlardan bazısı sapıktır, demiştir. Nitekim Şair Abdi’nin şu beytinde hadesan (iki olay), havadis (olaylar) yerinde kullanılmıştır: Bu iki olay karşısında hiçbir canlı kalmaz, Onlara selam (kayalar, taşlar) dayanır mı? Hel yebka alel havadisi demek istemiştir. Beyitte geçen selam da: Kayalar, taşlar, demektir. "Minha” demesi, sebil kelimesinin müennes ve müzekker olarak kullanılmasından dolayı câiz olmuştur da, denebilir. Mana da: Minessebili cair (yolun bazısı sapıktır) demek olur. İbn Kuteybe de, mana şöyledir, demiştir: Yollardan bazısı sapıktır, hedefe götürmez. Adil: Maksada götürmeyen, demektir. İbn Abbâs da: Yollardan bazısı havaidir, nefsi arzulara dayalıdır, demiştir. İbn Mübarek de: Onlar keyfilik ve bid’atlerdir, demiştir. |
﴾ 9 ﴿