2

Mûsa’ya o kitabı verdik ve onu,

"benden başka bir vekil edinmeyin” diye İsrâil oğullarına bir rehber kıldık.

"Mûsa’ya da o kitabı verdik": Birinci âyette Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e ikramından bahsedince, bu âyette de Mûsa’ya ikramından bahsetti.

"Kitap” ise: Tevrat’tır.

"Onu İsrâil oğullarına bir rehber kıldık": Yani onun sayesinde onları doğru yola hidayet ettik.

"Ella tettehizu": Ebû Amr, ye ile:

"Yettehizu” okumuştur.

Mana da şöyledir: Onları hidayet ettik ki, benden başka vekil tutmasınlar. Diğerleri de te ile okumuşlardır.

Ebû Ali şöyle demiştir: Bu da gaipten hitaba geçiştir; meselâ

"elhamdülillahi “dedikten sonra, "iyyake na’büdü” demesi gibi.

"Vekil":

Mücâhid: Ortaktır, demiştir.

Zeccâc da: Rab, demiştir.

İbn Enbari de şöyle demiştir: Rabbe vekil denilmesi, kuluna yetmesi ve işlerini görmesinden dolayıdır. Çünkü insanlara göre vekil, arkadaşlarının işlerini görür ve onların durumuyla ilgilenir. Rab da bu açıdan vekildir; yoksa müvekkilin derecesi ondan üstündür, vekil ondan geridir, demek, değildir.

2 ﴿