4Kitapta İsrâil oğullarına şöyle hükmettik: "Elbette yeryüzünde iki defa fesat çıkaracak ve mutlaka büyük bir taşkınlık edeceksiniz". "İsrâil oğullarına hükmettik": Bunda da iki görüş vardır: Birincisi: Onlara haber verdik, bunu da Dahhâk, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir. İkincisi: Aleyhlerine hüküm verdik. Bunu da el - Avfi, İbn Abbâs’tan rivayet etmiş; Katâde de böyle demiştir. Birinciye göre "ilâ” aslı üzere kalmış olur, kitap da Tevrat olur. İkinciye göre ise: "İla” “alâ” manasına olur, kitap da birinci va’t olmuş olur. "Yeryüzünde mutlaka fesat çıkaracaksınız": Yani Mısır toprağında demektir. "İki defa": İsyanlarla ve Tevrat’a muhalefet etmekle. İlk fesatta (kargaşada) öldürdükleri kimseler hakkında iki görüş vardır: Birincisi: Zekeriyya’dır, bunu Süddi, şeyhlerinden demiştir. İkincisi: Eşiya’dır, bunu da İbn İshak, demiştir. İkinci bozgunculukta öldürülen peygamber ise: Yahya b. Zekeriyya’dır. Mukâtil şöyle demiştir: İki ayaklanma arasında yüz yirmi sene vardır. Zekeriyya’yı öldürmelerinin sebebi şudur: Onlar onu Meryem’le itham ettiler ve: Ondan hamile kaldı, dediler. O da onlardan kaçtı; bir ağaç yarıldı; içine girdi. Pelerinin ucu dışarıda kaldı. Şeytan onlara gelip bunu gösterdi. Onlar da o içinde iken ağacı testere ile kestiler. Eşiya’yı öldürmelerinin sebebi de şudur: O onların arasında peygamber olarak ayağa kalktı ve onları günahlardan men etti. Onlardan kaçıp da ağacın içine giren ve kestiklerinin de o olduğu da söylenmiştir. Zekeriyya ise eceliyle ölmüştür. Yahya’yı öldürmelerinin sebebinde iki görüş vardır: Birincisi: Kralları kendine helâl olmayan bir kadınla evlenmek istedi; Yahya da onu bu hareketten men etti. Sonra bunda da dört görüş vardır: Birincisi: O kadın kralın erkek kardeşinin kızı idi, bunu İbn Abbâs, demiştir. İkincisi: Kızı idi, bunu da Abdullah b. Zübeyr, demiştir. Üçüncüsü: Erkek kardeşinin karısı idi, o zamanlar onlara göre bu uygunsuz idi. Bunu da Hüseyn b. Ali radıyallahu anhuma demiştir. Dördüncüsü: Karısının kızı idi, bunu da Süddi, şeyhlerinden demiştir. Şöyle bir sebep de anlatılmıştır: İsrâil oğullarının kralı bir kadına aşık oldu, Yahya’dan bunu sordu; o da buna müsaade etmedi. Kadının annesi kızının evlenmesine mani olduğu için Yahya’ya kin besledi; kızını hazırladı onu krala gönderdi. Kral içki masasında idi. Kızına ona içki içirmesini ve ona yaklaşmasını; eğer kral onunla olmak isterse, Yahya’nın başını bir tepside getirmedikçe olmaz, demesini söyledi. Kız da bunu yaptı. Kral da: Yazıklar olsun sana, bundan başka bir şey iste, dedi. O da: Bundan başka bir şey istemiyorum, dedi. O da emretti; Yahya’nın başı bir tepsi içinde getirildi: Sana helâl değildir, sana helâl değildir, diyordu. İkinci görüş: Kralın karısı Yalıya aleyhisselam’ı gördü, ona güzellik ve cemal verilmişti; ondan murat almak istedi; o da kabul etmedi. Kadın, kızına: Babandan Yahya’nın başını iste, dedi. O da istediğini verdi. Bunu da Rebi’ b. Enes, demiştir. Siyer Âlimleri şöyle demişlerdir: İsrâil oğullarından yetmiş b. kişi öldürülünceye kadar Yahya’nın kanı kaynadı, ancak o zaman durdu. Katili gelip de: Onu ben öldürdüm, deyinceye kadar durmadığı, ancak o zaman durduğu da söylenir. "Mutlaka büyük bir taşkınlıkla taşkınlık edeceksiniz": Yani itâatten çıkacak ve azgınlık edeceksiniz, demektir. |
﴾ 4 ﴿