15Halkının gafil olduğu zamanda şehre girdi. Orada iki adam, dövüşüyorlarken buldu. Şu kendi tarafından, şu da düşmanından idi. Kendi tarafından olan düşmanına karşı ondan yardım istedi. Mûsa ona bir yumruk vurdu; işini bitirdi. (Bu), şeytanın işindendir. Şüphesiz o, apaçık saptırandır, dedi. "Şehre girdi": Bunda da iki görüş vardır: Birincisi: O Mısır’dır. İkincisi: Mısır yakınında bir şehirdir. Süddi şöyle demiştir: Fir’avn bir gün atına bindi, yanında da Mûsa yoktu, Mûsa gelince o da binip izini takip etti, o şehirde öğle uykusuna çekildi. Başkası da şöyle demiştir: Fir’avn, Mûsa’nın düşman olduğundan kuşkulanınca şehirden çıkarılmasını emretti; o da büyüdükten sonra bir gün oraya "halkının gafil olduğu bir vakitte girdi". O vakitte de dört görüş vardır: Birincisi: O, onların bayram günü idi, eğlenceleriyle meşgul idiler. Bunu da Hazret-i Ali radıyallahu anh, demiştir. İkincisi: O, oraya öğle üzeri girdi, bunu da bir topluluk, İbn Abbâs’tan rivayet etmiş; Said b. Cübeyr de böyle demiştir. Üçüncüsü: Akşamla yatsı arasında girdi. Bunu da Vehb b. Münebbih, demiştir. Dördüncüsü: Onlar onu çıkarınca büyüyünceye kadar oraya girmedi, onu anmaktan gafil oldukları zaman girdi; çünkü onu unutmuşlardır. Bunu da İbn Zeyd, demiştir. "Şu kendi tarafından": Arkadaşlarından, İsrâil oğullarından idi. "Şu da düşmanındandı": Yani düşmanlarından, Kıptilerdendi. Adüv tekil ve çoğul için de denilir. Zeccâc şöyle demiştir: Gaip için: Şu ve şu, demesi, huzuru hikaye içindir, Mana da şöyledir: Biri onlara baksa: Şu, onun tarafından, şu da düşmanından, derdi. Müfessirler şöyle demiştir: Kıbtı, İsrâilliye angarya olarak odun yüklemiş, Fir’avn’in sarayına götürmesini istemişti. "Ondan yardım istedi": Ondan destek istedi, "Mûsa da ona yumruk vurdu": Yani elini yumruk yaparak vurdu, demektir. İbn Kuteybe şöyle demiştir: vekeztuhu ve lekeztuhu ve leheztuhu denir ki: Birini itmektir. "İşini bitirdi": Yani onu öldürdü. Bitirdiğin her işe: Kadaytuhu ve kadaytu aleyhi dersin. Ne ile ittiği hakkında da müfessirlerin iki görüşü vardır: Birincisi: Eliyle, bunu da Mücâhid, demiştir. İkincisi: Asasıyle, bunu da Katâde, demiştir. Kıptı ölünce Mûsa pişman oldu, çünkü onu öldürmek istememişti. "Bu, şeytanın işindendir, dedi": Yani beni o öfkelendirdi, ben de ona vurdum, demektir. "Şüphesiz o düşmandır": Âdemoğluna, "saptırıcıdır onu, açıktır” düşmanlığı. Sonra istiğfar edip |
﴾ 15 ﴿