2

İnsanlar:

"İman ettik” demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannettiler?

İnsanlar bırakılacaklarını mı zannettiler?":

İniş sebebinde üç görüş vardır:

Birincisi: Hicret emredilince Müslümanlar Mekke’deki kardeşlerine, hicret etmedikçe islamiyetiniz kabul olunmayacaktır, diye yazdılar. Onlar da Medine’ye doğru çıktılar; Kureyş onlara yetişip onları geri döndürdüler. Bunun üzerine aziz ve celil olan Allah bu sûrenin başından on âyet indirdi. Onlar da bu inen âyetleri onlara yazdılar; onlar da: Biz de çıkarız, eğer bir kimse bizi takip ederse, onunla savaşırız, dediler ve çıktılar. Müşrikler de onları takip edip onlarla savaştılar. İçlerinden kimi öldürüldü, kimi de kurtuldu. Bunun üzerine aziz ve celil olan Allah onların hakkında:

"Sonra Rabbin fitneye uğradıktan sonra hicret edenler içindir” (Nahl: 110) âyetini indirdi. Bu da Hasen ile Şa’bî’nin görüşüdür.

İkincisi: O, Ammar b. Yasir hakkında indi, çünkü o, aziz ve celil olan Allah uğrunda işkence ediliyordu. Bunu da Ubeydullah b. Ubeyd b. Umeyr, demiştir.

Üçüncüsü: O, Hazret-i Ömer’in Bedir’de öldürülen azatlısı Mihce’ hakkında indi, Anası ile babası ona feryat ettiler; Allahü teâlâ da ebeveyni ve karısı hakkında bu âyeti indirdi.

"İnsanlar zan mı etti?":

İbn Abbâs: İnsanlardan Mekke’de iman eden Ayyaş b. Ebi Rebia, Ammar b. Yasir, Seleme b. Hişam vb. murat edildi, demiştir.

Zeccâc da şöyle demiştir: Âyetin lâfzı haber, manası ise onaylama ve azarlamadır, tevili de şöyledir. İnsanlar, iman ettik demekle bırakılacaklarını mı zannettiler, yani yalnız iman ettik demelerine kanaat edileceğini ve imanlarını gerçek şekilde açığa çıkaracak şeyle imtihan edilmeyeceklerini mi zannettiler?

"İmtihan edilmeden": Yani imanlarının sadık veya yalan olduğunu bildirecek şeyle denenmeden, demektir.

Müfessirlerin bunda da iki görüşleri vardır:

Birincisi: öldürülmek ve işkence edilmekle can denemesine tabi tutulmak. Bunu da Mücâhid, demiştir.

İkincisi: Emir ve yasaklarla sınavdan geçmek.

2 ﴿