2Rumlar mağlup oldu. "Rumlar mağlup oldu": Tefsirciler şöyle demişlerdir: Rumlarla İranlılar arasında savaş vardı; İranlılar Rumları mağlup ettiler. Bu da Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem ile ashabına ulaştı, onlara zor geldi. Bundan da müşrikler sevindiler. Çünkü İranlıların kitabı yoktu, öldükten sonra dirilmeyi inkâr eder ve putlara taparlardı. Rumların ise kitabı vardı. Müşrikler, Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabına: Sizlerin kitabı var, Hıristiyanların da var; biz ise ümmiyiz. İranlı kardeşlerimiz sizin Rum kardeşlerinizi yendiler; eğer siz de bizimle harp ederseniz mutlaka biz de sizi yeneriz, dediler. Bu âyet bunun üzerine indi. Ebû Bekir de bunu müşriklere götürdü. Onlar da: Bu, senin arkadaşının sözüdür, dediler. O da: Bunu Allah indirdi, dedi. Ebû Bekir’e: Rumların İranlıları mağlup edemeyeceklerine dair seninle bahse gireriz, dediler; o da: Âyette geçen bıd‘ kelimesi üç ilâ on yıldır, dedi. Onlar da: Ortalaması altı yıldır, dediler ve ortaya ödül koydular. Bu da bahis haram edilmeden önce idi. Ebû Bekir, arkadaşlarına döndü; onlara haber verdi, onlar da onu kınadılar: Onu Allah'ın ortaya koyduğu gibi koysaydın"! Eğer Allah istese idi, altı, derdi, dediler. Altı yıl geçince Rumlar İranlıları yenemediler. Yedinci yılda Rumlar İranlıları yendiler. İbn Abbâs rivayet edip şöyle demiştir: "Elif. Lâm. Mîm. Rumlar mağlup oldu” âyeti inince, Ebû Bekir, Kureyşle bahse girdi, Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem ona: İhtiyatlı davransa idin, zira âyette geçen bıd’ı yedi - dokuz arasıdır, dedi. Bazıları onların beş yıl tespit ettiklerini demişlerdir. Bazıları da: Üç yıldır, dediler; Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem de: Bıd' ancak üç ile dokuz arasıdır, dedi. 1 Bunun üzerine Ebû Bekir çıktı: Ödülü artırıyor, süreyi de dokuz yıla çıkarıyorum, dedi. Öyle yaptılar; Ebû Bekir onları yendi ve bahislerini aldı. 1 - Aynısını Tirmizî, Tefsirü suretir Rum, bab, 1 ve 3'te İbn Abbâs'tan rivayet etmiştir. Müşriklerden bahis işini idare edenin kimliği hakkında iki görüş vardır: Birincisi: Übey b. Haleftir, bunu da Katâde, demiştir. İkincisi: Ebû Sül'yan b. Harp’tir, bunu da Süddi, demiştir. |
﴾ 2 ﴿