33

Evlerinizde olurun ve ilk cahiliye açılması gibi açılmayın. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Allah'a ve Resûlüne itâat edin. Allah ancak sizden, ey ehl-i beyt (Peygamberin ev halkı), kiri gidermek ve sizi tertemiz etmek istiyor.

"Vekarne fi buyutikünne": Nâfi, Âsım - Eban rivayet hariç - Hübeyre, Velid b. Müslim de İbn Âmir’den rivayet ederek, kafın fethi ile "vekarne"; diğerleri ise kesri ile "ve kırne” okumuşlardır.

Ferrâ’ şöyle demiştir: Kim fetha ile okursa, karertü filmekâni’den getirir ve ra’nın birini atarak kelimeyi hafifletir; meselâ

"zalte aleyhi ve akifa” (Taha: 90) dediği gibi. Kim de kesre ile okursa, vekar’dan getirir; kır fi menzilike denir ki: Evinde otur, demektir.

İbn Kuteybe de şöyle demiştir: Kim kesre ile okursa, o, vekar‘dandır: Vekara fi menzilihi yekıru vekuran denir. Kim de kafın zammı ile okursa, onu karar'dan getirir. Übey b. Ka’b ile Ebû’l - Mütevekkil kafın sükunu, ilk ranın fethi ve ikincinin sükunu ile "vakrerne” okumuşlar; İbn Mes’ûd ile İbn Âmir de öyle okumuşlar, ancak onlar ilk rayı meksur kılmışlardır.

Müfessirler âyetin manası şöyledir, demişlerdir: Kadınlara evlerinde vakar ve sükunetle oturmaları ve dışarı çıkmamaları emredilmiştir.

"Vela teberrecne":

Ebû Ubeyde şöyle demiştir: Teberrüc: Kadının güzelliklerini açmasıdır.

Zeccâc da şöyle demiştir: Teberrüc: Ziyneti ve erkeğin şehvetini tahrik edecek şeyi açmaktır.

"İlk cahiliye":

Bunda da dört görüş vardır:

Birincisi: O, İdris’le Nûh arasıdır ki, bin sene idi. Bunu İkrime, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir.

İkincisi: O, İbrahim aleyhisselam zamanında idi, bu da Hazret-i Âişe radıyallahu anha’nın görüşüdür.

Üçüncüsü: Nûh ile Âdem arasıdır, bunu da Hakem, demiştir.

Dördüncüsü: İsa ile Muhammed aleyhimesselam arasıdır, bunu da Şa’bî, demiştir.

Zeccâc da şöyle demiştir:

"İlk” denmesi, her öncekinin ilk olmasındandır. Tevili de onların Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'den önce olmalarıdır.

İlk cahiliyenin nasıl açıldıkları hakkında da altı görüş vardır:

Birincisi: Kadın çıkar erkeklerin arasında yürürdü, işte teberrüc budur. Bunu da Mücâhid, demiştir.

İkincisi: Kırıtarak ve cilveli yürüyüş idi, bunu da Katâde, demiştir.

Üçüncüsü: O, böbürlenmedir, bunu da İbn Ebi Necih, demiştir.

Dördüncüsü: Kadın inci ile süslü elbise giyer sonra yolun ortasında yalnız o elbise ile yürürdü. Bu da İbrahim aleyhisselam zamanında idi. Bunu da Keibi, demiştir.

Beşincisi: Kadın başörtüsünü başından atar, onu bağlamazdı; küpeleri ve kolyeleri görünürdü, bunu da Mukâtil, demiştir.

Altıncısı: Kadın mali imkanı olduğu halde cesedini örtmeyecek elbise giyerdi. Bunu da Ferrâ’ naldetmiştir.

"Allah ancak sizden kiri gidermek istiyor":

Bunda da müfessirlerin beş görüşü vardır:

Birincisi: O şirktir, bunu da Hasen, demiştir.

İkincisi: Günahtır, bunu da Süddi, demiştir.

Üçüncüsü: Şeytandır, bunu da İbn Zeyd, demiştir.

Dördüncüsü: Şüphedir.

Beşincisi: Günahlardır, bu ikisini de Maverdi nakletmiştir.

Zeccâc şöyle demiştir: Bütün yiyecek veya yapılacak veyahut çirkin şeyler rics’tir (kirdir).

"Ehlel beyi” tamlamasının mensûb okunması iki mülahaza iledir:

Birincisi: A’ni ehlel manasına göredir (gizli fiilledir).

İkincisi: Nida yolu iledir, mana da: Ya ehlel beyt, demektir (münada mensubtur).

Burada ehl-i beytten kimler murat edildiği hususunda da üç görüş vardır:

Birincisi: Onlar, Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem'in hanımlarıdır, çünkü evindedirler. Bunu Said b. Cübeyr, İbn Abbs’tan rivayet etmiş; İkrime, İbn Saib ve Mukâtil de böyle demişlerdir. Geçen cümlelerin Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’in eşleri ile ilgili olması da bu görüşü destekler. Bu görüşün sahiplerine bir itiraz vardır; o da şu: Cem-i müennes nun iledir, öyleyse nasıl

"anküm” ve "ve yutahhireküm” denilmiştir. Cevap da şöyledir: Aralarında Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem olduğu için erkek ciheti galip gelmiştir.

İkincisi: Bu; Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem, Hazret-i Ali, Fatıme, Hasan ve Hüseyin’e özgüdür, bunu da Ebû Said el - Hudri demiştir. Enes, Âişe, Ümmü Seleme’den de aynısı rivayet edilmiştir.

Üçüncüsü: Onlar Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem ile eşleridir. Bunu da Dahhâk, demiştir.

Zeccâc onların Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’in eşleriyle âl’i sayılan erkekler olduğunu nakletmiş ve şöyle demiştir: Lügat de bunun erkekler ve kadınlar için birlikte olduğunu gösterir; çünkü

"anküm” kavli mîm iledir. Eğer yalnız kadınlar için olsa idi ancak

"ankünne", "ve yutalıhirküııne” câiz olurdu.

"Sizi tertemiz etmek istiyor":

Bunda da üç görüş vardır:

Birincisi: Şirkten, bunu da Mücâhid, demiştir.

İkincisi: Kötülükten, bunu da Katâde, demiştir.

Üçüncüsü: Günahtan, bunu da Süddi ile Mukâtil, demişlerdir.

33 ﴿