10

Kim şeref istiyorsa, bütün şeref Allah’ındır. Hoş söz yalnız O'na yükselir. Onu da iyi amel yükseltir. Kötülükleri tuzak kuranlar için çetin bir azap vardır. Onların tuzağı mahvolur!

"Kim şeref istiyorsa":

Bunda da üç görüş vardır:

Birincisi: Kim putlara tapmakla şeref istiyorsa,

"bütün şeref Allah’a aittir” bunu da Mücâhid, demiştir.

İkincisi: Kim şeref istiyorsa, Allah'a itâatten istesin. Bunu da Katâde, demiştir. Enes de Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’den şöyle dediğini rivayet etmiştir: Kim iki dünyanın şerefini isterse, aziz (şerefli) olan Allah’a itâat etsin.2

2- Taberi, Mecmaul Beyan, senetsiz.

Üçüncüsü: Kim şerefin kime ait olduğunu bilmek isterse, şüphesiz o, tamamen Allah’a aittir. Bunu da Ferrâ’, demiştir.

"ileyhi yasadiil kelimüt tayyib": İbn Mes’ûd, Ebû Abdurrahman es - Sülemi, Nehaî, Cahderi, Şeyzeri de Kisâi’den,

"yasadiil kelâmül tayyib” okumuşlardır.

"İyi amel de onu yükseltir” Ali el - Medini şöyle demiştir: Güzel söz, lâilâhe illallah’tır, iyi amel de farzları eda etmek ve haramlardan kaçınmaktır.

"Yerfeuhu"daki zamir hakkında üç görüş vardır:

Birincisi: O, güzel söze râcîdir, mana da şoyledir: İyi amel güzel sözü göğe yükseltir. Bunu da İbn Abbâs, Hasen, Said b. Cübeyr, Mücâhid ve Dahhâk, demişlerdir,

Hasen şöyle derdi: Söz fiile arz edilir; eğer söz fiile uyarsa, kabul edilir; eğer uymazsa reddedilir.

İkincisi: O, iyi amele râcîdir,

Mana da şöyledir: İyi ameli güzel söz göğe yükseltil. Bu da birincinin lâm tersidir; Ebû Salih ile Şehr b. Havşeb böyle demişlerdir. Eğer biz, güzel söz kelime-i Tevhidtir, dersek, bu sözün faydası şöyle olur: İyi amel ancak muvahitten sadır olursa kabul olunur.

Üçüncüsü: O, aziz ve celil olan Allah'a râcîdir,

Mana da şöyledir: Allah iyi ameli kendine yükseltir, yani onu kabul eder. Bunu da Katâde, demiştir.

"Kötülükleri tuzak kuranlar": Yani kazanan ve işleyenler demektir,

sonra işaret edilen bu kimseler hakkında da dört görüş vardır:

Birincisi: Onlar Darunnedve’de Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem'e tuzak hazırlayanlardır, bunu da Ebû’l - Âliyye, demiştir.

İkincisi: Riya ve gösteriş yapanlardır, bunu da Mücâhid ile Şehr b. Havşeb, demişlerdir.

Üçüncüsü: Onlar kötülük yapanlardır. Bunu da Katâde ile İbn Saib, demişlerdir.

Dördüncüsü: Onlar şirk söyleyenlerdir, bunu da Mukâtil, demiştir.

"Yeburu (mahvolur)":

Bunun manasında da iki görüş vardır:

Birincisi: Bâtıll olur, demektir. Bunu da İbn Kuteybe, demiştir.

İkincisi: Bozulur, demektir, bunu da Zeccâc, demiştir.

10 ﴿