38Güneş de kendi karargahı için akar. Bu, mutlak galip, her şeyi bilenin takdiridir. "Güneş de": Yani güneş de onlar için bir ibrettir "karargahı için akar": Bunda da dört görüş vardır: Birincisi: Karar kılacağı yere, demektir. Ebû Zer şöyle rivayet etmiştir: Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem'e "güneşin karargahını” sordum, "onun karargahı Arş'ın altıdır” dedi ve şöyle devam etti: O gider Rabbinin huzurunda secdeye kapanır; doğmak için izin ister; kendisine izin verilir. 2 2- Buhârî, Tevhid, bab, 23; Müslim, hadis no, 251. İkincisi Onun karargahı batacağı yerdir ki, onu geçemez de ondan geri kalamazda. Bunu da Mücâhid, demiştir. Üçüncüsü: Geçemeyeceği bir vakit için akar demektir, bunu da Katatie, demiştir. Mukâtil de: Kıyamet günündeki vakti için, demiştir. Dördüncüsü: Menzillerini dolaşır, sonra geçemeyeceği karargahına varır. Sonra da ilk menziline döner. Bunu da İbn Saib, demiştir. İbn Kuteybe de: karargahına demiştir ki, onun karargahı en uzak batma noktasıdır; çünkü o, en uzaktaki batış yerine doğru durmadan ilerler, sonra da döner, demiştir. İbn Mes’ûd, İkrime, Ali b. el-Hüseyn ve Şeyrezi de Kisâi'den, "lâ müstekarre leha” okumuşlardır ki, manası: Ebediyen akar, bir yerde durmaz, demektir. "Bu” yani gecenin, gündüzün ve güneşin durumundan bu anlatılanlar "güçlü Allah’ın takdiridir” yani mülkünde güçlü, demektir. "Her şeyi bilenin” takdir ettiği her şeyi bilenin, demektir.  | 
	
﴾ 38 ﴿