8

İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman O’nayönelerek Rabbine dua eder. Sonra ona kendinden bir nimet verirse, önceden ettiği duayı unutur. Yolundan saptırmak için Allah’a eşler kılar. De ki: "Küfrünle biraz faydalan. Şüphesiz sen ateş halkındansın (cehennemliksin).

"İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman":

Kimin hakkında indiğinde iki görüş belirterek ihtilaf etmişlerdir:

Birincisi: Utbe b. Rebia hakkında.

İkincisi: Ebû Huzeyfe b. el - Muğire hakkında inmiştir. Bunu da Mukâtil, demiştir. Duıf ise: Sıkıntı ve zorluk demektir.

"Müniyben ileylı": Şirkinden O’na dönerek, demektir.

"Bir nimet": Başına gelen musibetten sonra bir nimet verirse, demektir; meselâ hastalıktan sonra sağlık, fakirlikten sonra zenginlik gibi.

"Unutur": Ettiği duayı, bunda da üç görüş vardır:

Birincisi: Allahü teâlâ’ya yalvardığı duayı unutur.

İkincisi: Kaldırması için Allahü teâlâ'ya dua ettiği sıkıntıyı unutur.

Üçüncüsü: Yalvarıp yakardığı Allah’ı unutur.

Zeccâc şöyle demiştir:

"Ma” edatı Allahü teâlâ'ya delalet eder, tıpkı

"ve lâ en tüm abidune ma a’bud” (Kafirun: 3) âyetinde olduğu gibi.

Ferrâ’ da: Dua ettiği şeyi unutur, demiştir. Endad’ın manası Bakara: 22,

"liyudılle an sebilillah"in manası da Hac: 9'da geçmiştir.

"De ki: Küfrünle biraz faydalan": Lâfzı emir ise de manası tehdittir;

"faydalanın; yakında bileceksiniz” (Nahl: 55) âyetinde olduğu gibi.

8 ﴿