3

Günahı bağışlayan., Tevbeyi kabul eden, azabı çetin ve lütuf sahibi, O'ndan başka İlâh yoktur. Dönüş yalnız O'nadır.

Tevb de: Tevbe’nin çoğuludur; tabe yetubu tevben’den mastar olması da câizdir. Tavl da: Lütuf demektir.

Ebû Ubeyde şöyle demiştir: Fülantin zu tavlin alâ kavmihi: Toplumuna karşı lülutkârdır, demektir.

İbn Kuteybe de şöyle demiştir: Tul aleyye yerhamkallah denir ki: Bana lütfet manasınadır.

Hattâbî de şöyle demiştir:

“Zu” nispet harfidir, nisbet Arapçada üç şekilde gösterilir:

Birincisi: Ya ile meselâ: Esediy ve Bekriy gibi.

İkincisi: Çoğul yaparak, meselâ Mehalibe (Mtihellebler) Mesamia (Müsmiler) ve Ezarike (Gökgözler) gibi.

Üçüncüsü: Zi ve zat ile yapılır, meselâ recülü malin, yani za malin (mal sahibi), ve kebşiın safin, yani zu sufin (yünlü koç) ve nakatün damir, yani zatü dumrun (sıska deve) gibi. Buna göre: Züttavl de: Varlıklı ve lütfü bol, demektir.

3 ﴿