10Gözetle; o günü ki, gök apaçık bir dumanla gelir. "Gözetle": Bekle, demektir. "O günii ki, gök apaçık bir dumanla gelir": Bu dumanda ve vaktinde üç görüş halinde ihtilaf etmişlerdir: Birincisi: O kıyametten önce gelecek olan dumandır; İbn Abbâs, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’den şöyle dediğini rivayet etmiştir: Duman gelir; kâfirlerin nefesleri kesilir, mü'minler de nezleye yakalanmış gibi olurlar. Abdullah b. Ebi Müleyke şöyle demiştir: Bir gün erkenden İbn Abbâs’ın yanına gittim: Bu gece sabaha kadar uyuyamadım, dedi. Ben de: "Niçin?” dedim. O da: Bir kuyruklu yıldız doğdu, arkasından dumanın bastıracağından korktum, dedi. Bu mana Hazret-i Ali, İbn Ömer, Ebû Hureyre ve Hasen’den de rivayet edilmiştir. İkincisi: Kureyş kıtlığa yakalandı, öyleki göğü dumanlı görürlerdi. Buhârî ile Müslim, Sahihlerinde Mesruk hadisi olarak şöyle rivayet etmişlerdir: Biz Abdullah b. Mes'ud'un yanında idik, içeri bir adam girdi: Sana mescitten geldim, orada bir adam bıraktım; bu "o gün gök apaçık bir dumanla gelir” âyetini okuyor, bunun kıyamet öncesi olacağını; kâfirlerin nefesleri kesilip mü’minlerin de nezleye tutulmuş gibi olacaklarını söylüyor, dedi. Abdullah b. Mes’ud da: Kim bir şey biliyorsa söylesin, bir şey bilmeyen de: Allah bilir, desin; bu Kureyş için olan bir şeydi; onlar Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e diretince, onlara Yûsuf zamanındaki gibi yedi yıl kıtlık olması için beddua etti; onlar da kıtlık ve zorluğa maruz kaldılar; öyleki kemikleri ve ölii etini yediler. Adam göğe bakardı, bitkinliğinden onu dumanlı görürdü, dedi. "Rabbimiz azabı bizden kaldır, gerçekten biz iman edeceğiz” dediler. Allahü teâlâ da: "Şüphesiz biz azabı biraz kaldıracağız; şüphesiz siz de (küfre) döneceksiniz” dedi. Azabı onlardan kaldırdı; onlar da küfre döndüler. Bedir savaşında yakalandılar. İşte: "En büyük tutma ile yakaladığımız gün” dediği budur. Mücâhid, Ebû'l-Aliye, Dahhâk, İbn Saib ve Mukâtil de böyle demişlerdir. Üçüncüsü: O Mekke’nin fethidir ki, o gün her tarafı (askerden kalkan) duman kaplamıştı. Bunu da Maverdi nakletmiştir. |
﴾ 10 ﴿