3

Eğer Allah onların üzerine sürgünü yazmasa idi, mutlaka onlara dünyada azap ederdi. Onlar için ahirette ateş azabı vardır.

"Eğer Allah onlara yazmasa idi": Yani hükmetmese idi,

"o sürgünü” o da vatanlarından çıkmaktır. Maverdi, çıkarmak ile sürmek arasında iki farktan bahsetmiştir:

Birincisi: Sürmek: Aile ve çocukla beraber olandır. Çıkarmak ise: Aile ve çocuk kalmakla da olur.

İkincisi: Sürmek ancak topluluk için olur, çıkarmak ise: Bir kişi için de topluluk için de olur.

Mana da şöyledir: Eğer Allah onların çıkmalarına hükmetmese idi

"mutlaka onlara dünyada azap ederdi” tıpkı Kurayzalılara yaptığı gibi.

"Onlar için ahirette vardır” dünyada başlarina gelenlerin yanı sıra

"ateş azabı vardır. Bu” yani başlarına gelenler

"Allah’a karşı gelmelerindendir". Âyetin açıklaması da Enfal: 13 ile Muhammed: 32’de geçmiştir.

Kadı Ebû Ya’lâ şöyle demiştir: Âyet şunu göstermektedir ki, savaşan düşmanla esir almadan, köle etmeden, cizye vermeden ve herhangi bir sorumluluk altına girmeden sulh yapmak câizdir. Eğer Müslümanlarda onlarla savaşma gücü olursa, bu hüküm mensuhlur; çünkü Allahü teâlâ ya teslim oluncaya veya cizye verinceye kadar onlarla savaşmayı emretmiştir. Bu hüküm ancak Müslümanlar aciz olur da onları İslâm’a girdirmeye veya zimmete sokmaya güçleri yetmezse câiz olur. O zaman yurtlarından gitmek şartı ile onlarla barış yapmak câizdir. Bu kıssada belli olmayan mal miktarı üzerinde onlarla sulh yapmanın câiz olduğuna da işaret vardır. Çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onlarla topraklarına, silâhlarına ve develerinin götüreceğinden başkasına karşılık olarak sulh yaptı ki, bu da meçhul idi (miktarı belli değildi).

3 ﴿