14

Ey o iman eden kimseler, şüphesiz eşlerinizden ve evlatlarınızdan size düşman vardır; onlardan sakının. Eğer affeder, kusurlarını görmez ve bağışlarsanız, şüphesiz Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

Bundan sonrası da açıktır.

"Şüphesiz eşlerinizden ve evlatlarınızdan size düşman vardır":

İniş sebebi şöyledir:

Bir adam Müslüman olurdu, hicret etmek istediği zaman ailesi ve çocukları onu engeller ve: Allah için olsun, gitme, aileni ve aşiretini bırakıp da Medine’ye ailesiz ve malsız gitme, derlerdi. Kimileri onlara acıdığı için yerinde kalır, hicret etmezdi. İşte bunun üzerine bu âyet indi. Onlar da hicret edip de insanların Medine'de derin din bilgisine sahip olduklarını görünce, kendilerine mani olan ailelerini cezalandırmak istediler. Bunun üzerine Allahü teâlâ:

"Eğer affeder, kusurlarını görmezseniz...” âyetini indirdi. Bu İbn Abbâs’ın görüşüdür. Zeccâcda şöyle demiştir: Onlar hicret etmek isteyince, eşleri ve çocukları: Biz dinden ayrılmaya dayanırız da sizden ayrılmaya, mallardan ve yurtlardan ayrılmaya dayanamayız, dediler. Aziz ve celil olan Allah böyle olan kimsenin, evlat da olsa, eş de olsa, düşman olduğunu bildirdi.

Mücâhid de: Bir adamın sevdikleri ve evlatları onu İslâm’a girmekten men eder ve onu durdurmaya çalışırlardı, demiştir. Bu durumda:

"Sizin için düşman vardır” kavlinde üç görüş ortaya çıkmıştır:

Birincisi: Onu hicretten men etmekle, bu İbn Abbâs’ın görüşüne göredir.

İkincisi: İsyanlara sebep olmaları ile, bu da Mücâhid’in görüşüne göredir.

Üçüncüsü: İslâm’a girmesini yasaklamakla, bu da Katâde’nin görüşüne göredir.

"Onlardan sakının” Ferfa: Geri kalmada onlara itâat etmeyin, demiştir.

14 ﴿