4

Eğer ikiniz Allah’a Tevbe ederseniz (ne âlâ), zaten kalpleriniz kaymıştır. Eğer ona karşı yardımlaşırsanız onun yardımcısı Allah’tır, Cebrâil'dir ve mü’minlerin iyileridir. Bundan sonra da melekler yardımcıdır.

Sonra da Âişe ile Hafsa’ya seslenerek:

"Eğer ikiniz Allah’a Tevbe ederseniz” dedi. Yani Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’e eziyet etmek için yardımlaşmanızdan Tevbe ederseniz, demektir. "Zaten kalpleriniz kaymıştır (fekad sağat kulubukuma)":

İbn Abbâs: Sağat, kaydı ve günahkar oldu, demiştir.

Zeccâc da: Eğildi, haktan saptı, demiştir.

Mücâhid de şöyle demiştir: Biz,  

"fekad sağat kulubukuma” kavlini basit bir ifade sanırdık; İbn Mes’ûd’un: Fekad zağat kulubuma şeklinde okuduğunu görünce, işin ciddiyetini anladık. Neden iki kalbi çoğul yapmıştır? Çünkü iki ve üzeri cemaat manasınadır. Biz de şuralarda buna işaret etmiştik:  

"Fein kâne lehu ihvetün” (Nisa: 11),

"iz tesevverul mihrabe” (Sad: 11).

Müfessirler şöyle demişlerdir: Çünkü o iki kadın, Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’in, cariyesinden uzak kalmaktan hoşlanmamasından memnun kalmışlardı.

"Vein tezahera": İbn Mes’ûd, Ebû Abdurrahman, Mücâhid ve A’meş, zı’yı şeddesiz olarak

"tezahera” şeklinde okumuşlardır ki, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i incitmede işbirliği etmeleridir.

"Şüphesiz onun yardımcısı Allah'tır” yani ona yardım ve nusret eden velisi Allah’tır, "Cebrâil’dir ve mü’minlerin iyileridir":

Mü’minlerin iyileri ifadesinde de altı görüş vardır:

Birincisi: Onlar Ebû Bekir ile Ömer’dir, bunu da İbn Mes’ûd, İkrime ve Dahhâk, demişlerdir.

İkincisi: Ebû Bekir’dir, bunu da Mekhûl, Ebû Umame’den rivayet etmiştir.

Üçüncüsü: Ömer’dir, bunu da İbn Cübeyr, demiştir.

Dördüncüsü: Mü'minlerin seçkinleridir, bunu da Rebi’ b. Enes, demiştir.

Beşincisi: Onlar Peygamberlerdir, bunu da Katâde, Alâ b. Ziyad el-Adevi ve Süfyan demişlerdir.

Altıncısı: Ali radıyallahu anh’tir, bunu da Maverdi nakletmiştir.

Ferrâ’ da şöyle demiştir.

"Mü'minlerin iyisi” sözü bütün ulemanın görüşüne göre tekildir. Nitekim: Bana ancak harp siyasetini bilen gelsin, dersin ki, kim harp siyasetini bilirse onun gelmesi istenmiştir. Şu âyetler de öyledir:

"Vessariku vessarikatü” (Maide: 38),

"vellezani ye'tiyanihe minküm” (Nisa: 16), "innel insane hulika helua” (Mearic: 19). KUR’ÂN’ın birçok yerinde tekil mana çoğul kalıbı ile dile getirilmiştir.

"Bundan sonra da melekler yardımcıdır": Bunun da (zahir'in de) lâfzı tekil, manası çoğuldur, şu da öyledir

"yuhricüküm tıflen” (Gafir: 67). Biz de bunu orada şerh etmiştik.

4 ﴿