12Ve İmran kızı Meryem'i (misal verdi). O ki, namusunu korudu; biz de ona ruhumuzdan üfledik. Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti, divan duranlardan oldu. "Velletli ahsanet ferceha": Bunda da iki görüş olduğunu Enbiya suresi, âyet: 92’de zikretmiştik. Kim o, elbisesinin yakasıdır, derse, "fenefahna fihi "deki zamir ona râcîdir, der. Çünkü Cebrâil geceliğinin yakasını genişletmiş, içine girmişti. Kim de: O, çocuğun çıktığı yerdir, derse, “He” zamiri zikri geçmeyen bir şeye râci olur, çünkü o, fercine değil, geceliğinin yakasına üfürmüştü. "Rabbinin sözlerini doğruladı": Bunda da iki görüş vardır: Birincisi: O, Cebrâil’in "ben ancak Rabbinin elçisiyim” (Meryem: 19) sözüdür. İkincisi: O, daha önce indirilmiş kitaplarda geçen sözlerdir. Übey b. Ka’b, Ebû Miclez ve Âsım el - Cahderi, tekil olarak "bikelimeti rabbiha” "ve kütübihi” okumuşlardır. İbn Kesir, İbn Âmir, Mamze, Kisâi ve Ebû Bekir de Âsım rivâyetinde, tekil olarak "ve kitabihi” okumuşlardır. Ebû Amr, Hafs da Âsım rivâyetinde, Harice de Nâfi rivâyetinde cemi olarak okumuşlardır. Onlar da peygamberlere indirilen kitaplardır. Kim tekil olarak "ve kitabihi” okursa, o da Bakara’nın sonunda, âyet 285'te açıkladığımız gibi cins ismidir. Orada kunutun manasını da âyet: 116’da açıklamıştık. Âyetin manası şöyledir: O divan duranlardandır (minel kanitin), onun için: Minel kanitat, dememiştir. |
﴾ 12 ﴿