3Şahid'e, şahitlik edilene ki, "Şahide ve şahitlik edilene": Bunda da yirmi dört görüş vardır: Birincisi: Şahit: Cuma günüdür, şahitlik edilen de: Arefe günüdür. Bunu Ebû Hureyre Resûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem’den rivayet etmiş; Hazret-i Ali, bir rivayette İbn Abbâs da böyle demişlerdir. Buna göre Cuma gününe şahit denilmesi, onda amel eden herkese şahitlik etmesindendir. Arafe gününe de şahitlik edilen denilmesi, insanların hac mevsiminde onda hazır olmasından ve meleklerin ona şahit olmalarındandır. İkincisi: Şahit: Cuma günüdür, şahitlik edilen de: Kurban bayramı günüdür. Bunu da İbn Ömer, demiştir. Üçüncüsü: Şahid: aziz ve celil olan Allah’tır, şahitlik edilen de: Kıyamet günüdür. Bunu da el - Valibi, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir. Dördüncüsü: Şahit: Arefe günüdür, şahitlik edilen de: Kıyamet günüdür, bunu da Mücâhid, İbn Abbâs’tan rivayet etmiştir. Beşincisi: Şahit: Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'dir, şahitlik edilen de: İnsanlardır, bunu da Cabir b. Abdullah, demiştir. Yedincisi: Şahit: Cuma günüdür, şahit tik edilen de: Kıyamet günüdür, bunu da Dahhâk, demiştir. Sekizincisi: Şahit: Arefeden bir önceki gündür, şahitlik edilen de: Arefe günüdür. Bunu da Said b. Müseyyeb , demiştir. Dokuzuncusu: Şahit: Allah’tır, şahitlik edilen de: Âdemoğullarıdır, bunu da Said b. Cübeyr, demiştir. Onuncusu: Şahit: Muhammed’dir, şahitlik edilen de: Arefe günüdür. Bunu da Dahhâk, demiştir. Onbirincisi: Şahit: Âdem aleyhisselam’dır, şahitlik edilen de: Kıyamet günüdür. Bunu da İbn Ebi Necih, Mücâhid'ten rivayet etmiştir. Onikincisi: Şahit: Âdemoğlu, şahitlik edilen de kıyamet günüdür, bunu da Leys, Mücâhid’ten rivayet etmiş; İkrime de böyle demiştir. Onüçüncüsü: Şahit: Âdem aleyhisselam’dır, şahitlik edilen de: Kıyamet günüdür. Bunu da Atâ’ b. Yesar, demiştir. Ondördüncüsü: Şahit: İnsandır, şahitlik edilen de: Aziz ve celil olan Allah’tır. Bunu da Muhammed b. Ka’b, demiştir. Onbeşincisi: Şahit: Kurban bayramı günüdür, şahitlik edilen de Arefe günüdür, bunu da İbrahim, demiştir. Onaltıncısı: Şahit: İsa aleyhisselam’dır, şahitlik edilen de: Ümmetidir. Bunu da Ebû Mâlik demiştir, delili de Allahü teâlâ’nın: "Ben onlara şahit oldum” (Maide: 117) âyetidir. Onyedincisi: Şahit: Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’dir, şahitlik edilen de: Ümmetidir. Bunu da Abdülaziz b. Yahya demiştir, izahı da: "Seni onların üzerine şahit getirdik” (Nisa: 41) âyetidir. Onsekizincisi: Şahit: Bu ümmettir, şahitlik edilen de: Diğer insanlardır, bunu da Hüseyn b. Fadl demiş, delili de: "İnsanların üzerine şahitler olmanız için” (Bakara: 143) âyetidir. Ondokuzuncusu: Şahit: Hafaza melekleridir, şahitlik edilen de: Âdemoğullarıdır, bunu da Muhammed b. Ali et - Tirmizî, demiş; İkrime’den de aynısı nakledilmiştir. Yirmincisi: Şahit: Hak'tır, şahitlik edilen de: Kainattır (varlıktır). Bunu da Cüneyd Bağdadi, demiştir. Yirmibirincisi: Şahit: Haceriesved’dir, şahitlik edilen de: Hacılardır. Yirmiikincisi: Şahit: Peygamberlerdir -Allah'ın salat ve selamı onların üzerine olsun - şahitlik edilen de: Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’dir. Açıklaması da: "Hani Allah peygamberlerden sağlam söz almıştı...” (Al-i İmran: 81) âyetidir. Yirmiüçüncüsü: Şahit: Aziz ve celil olan Allah, melekler, ilim adamlarıdır, şahitlik edilen de: Lailâhe illallah’lır. Açıklaması da: "Allah, melekler ve ilim adamları şahitlik ettiler” (Al-i İmran: 18) âyetidir. Yirmidördüncüsü: Şahit: Peygamberlerdir - onlara selam olsun - şahitlik edilen de: Ümmetlerdir, bunu da şeyhimiz Ali b. Ubeydullah nakletmiştir. Kasemin cevabında da üç görüş vardır: Birincisi: O, Allahü teâlâ'nın "şüphesiz Rabbinin tutup yakalayışı elbette çok çetindir” kavlidir. Bunu da Katâde ile Zeccâc, demişlerdir. İkincisi: O "hendek sahipleri gebertilmiştir” kavlidir, nitekim Allahü teâlâ’nın: "Veşşemsi ve duhaha” kavlinde de kasemin cevabı "kad efleha "dır. Bunu da Ferrâ’ nakletmiştir. Üçüncüsü: Cevap verilmemiştir, bu da İbn Cerir Taberî’nin tercihidir. |
﴾ 3 ﴿