5

Gerçekten zorlukla beraber bir kolaylık vardır.

"Feinne maal usri yüsra": Ebû Cafer

"el - usur” ve

"el - yüsür” kelimelerinin sin’ini mazmum okumuştur,

"el - Usr” iki âyette marife,

"el - yiisr” de nekire olarak zikredilmiştir. Bu da usr’ün (zorluğun) bir, yüsrün (kolaylığın) da iki olduğunu gösterir. İbn Mes’ûd ile İbn Abbâs bu âyet üzerinde: Bir zorluk iki kolaylığı asla yenemez, demişlerdir.

Ferrâ’ da şöyle demiştir: Araplar bir şeyi nekire (tenvinli) olarak zikreder de sonra onu yine nekire olarak tekrar ederse, iki şey olur.

Meselâ şunun gibi: İza kesebte dirhemen feenfik dirhemen (bir dirhem kazandığın zaman bir dirhem harca). Bu durumda birincisi ikinciden başkadır. Eğer onu marife olarak tekrar ederse, ikinci birincinin aynıdır, meselâ şunun gibi: İza kesebte dirhemen feenfikıd dirheme (bir dirhem kazanırsan o bir dirhemi harca). Zeccâc da bu şekilde şöyle demiştir: el - Usr’ü elidamlı olarak zikretti, sonra da onu ikinci kez zikretti; o zaman mana şöyle oldu: Bir zorluğun yanında iki kolaylık vardır. Hasen b. Yahya el - Cürcani de - ki, ona: Sahibü’n - Nazm, denir - Kelâmın manası şöyledir, demiştir: Müşriklerin seni fakirlikle kınamaları seni üzmesin; çünkü

"gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır” bu da dünyada peşin verilir. Allahü teâlâ bunu ona nasip ettiği fetihlerle gerçekleştirdi. Sonra da yeni bir fasla geçti:

5 ﴿