2Sina dağına, "Tûri “sîn” in": Tûr, dağdır, bunda da iki görüş vardır: Birincisi: O Mûsa aleyhisselam’ın Allah ile konuştuğu dağdır, bunu da çoğunlukla beraber Ka’bu'l - Ahbar, demiştir. İkincisi: O Şam’da bir dağdır, bunu da Katâde, demiştir. "“sînîn” de Siyna gibi bir lügattir. Ali, Sa’d b. Ebi Vakkas, Ebû’l-Âliyye ve Ebû Miclez, medli hemze ve mefluh sin ile "ve turi seynâe” okumuşlar; İbn Mes’ûd, Ebudderda ve Ebû Hayve, aynı şekilde, ancak sin’i meksur olarak "ve turi siynâe” okumuşlardır. Ebû Recâ’ ile el - Cahderi de Mushafta olduğu gibi "siyniyne” okumuşlardır. İbn Enbari de, "siyniyn” Seyna’nın kendisidir, demiştir. Manasında ise ihtilaf etmişlerdir: Güzel manasına olduğunu söyleyen vardır. Mübarek diyenler vardır. Onun çevresindeki ağacın adıdır, diyenler de vardır. Biz de bunu Mü’minun suresi, âyet: 20’de şerh etmiş idik. Zeccâc şöyle demiştir: Burada "Tûri seynâe” okunmuştur ki, "ve şecereten tahrucu min turi seynâe” (Mü’minun: 20) kavline çok uygundur. Mukâtil de şöyle demiştir: Her dağ ki, onda meyveli ağaç olur o, siyniyn’dir. Seynâ de Nabal lehçesiyledir. |
﴾ 2 ﴿