101-KARİA SÛRESİMekke’de inmiştir. 11 ayettir. O ittifakla Mekki’dir. Girişin tefsirini de Hakka suresinin başında zikretmiştik. Bismillahirrahmanirrahim 1Kapıyı çalan, 2Nedir o kapıyı çalan? 3Kapıyı çalanın ne olduğunu sana ne bildirdi? 4O günde insanlar dağılmış pervaneler gibi olur. "Yevme yekûnün-nâsü": El - yevme zarf olarak mensubtur, mana da: Yekunu yevme yekumınnasu "kelferaşil mebsûs” demektir: Bunda da üç görüş vardır: Birincisi: O (feraş) küçük çekirgedir (ğavğaul cerad), bundan dolayı halk tabakasına : Ğavga, denir. İkincisi: O bir kuştur; sivrisinek de değildir, karasinek de değildir. Bunu da Ebû Ubeyde demiştir. Üçüncüsü: Ateşe üşüşen kelebektir, bunu da tim Kuteybe, demiştir. Zeccâc da öyle: Ateşe üşüşen küçük böcektir, demiştir. İnsanlar ölümden sonra diriltilirken ona ve dağılmış çekirgelere benzetilmiştir. Çünkü kabirlerinden kalktıkları zaman birbirinin içine girerler. Maverdi de şöyle zikretmiştir: Bu benzetme kalir içindir, onlar kıyamet gününde kelebek gibi ateşe üşüşürler. "Mebsûs” ise yayılmış ve dağılmış demektir. 5Dağlar didilmiş yün gibi olur. "Ve tekunul cibalu kelihn": Bunu da Seele sailün suresi, âyet: 9'da şerh etmiş idik. "Menfûş” da: Didilmiş demektir. Mukâtil şöyle demiştir: Dağlar didilmiş yün gibi olur; dağı gördüğün zaman: Bu dağ, dersin; ona dokunduğun zaman hiçbir şey göremezsin. Bu da şiddetli korkudan dolayıdır. 6Amma kimin tartıları ağır gelirse, "Kimin tartılan ağır gelirse": Yani iyilik kefesi ağır basarsa, demektir. Biz de bu âyeti A'raf: 8’de, 7İşte o, hoş bir geçimdedir. "hoş geçimi” de Hakka: 21’de açıklamıştık. 8Amma kimin de tartıları hafif gelirse, 9İşte onun anası Hâviye’dir. "Fe ummuhu hâviyeh": İbn Mes’ûd, Talha b. Musarrif ve el - Cahderi, hemzenin kesri ile "immuhu” okumuşlardır. Bunda da üç görüş vardır: Birincisi: Onun beyni Haviye'dir, yani o ateşe tepesi üstü düşer, demektir. Bu da İkrime ile Ebû Salih'in görüşüdür. İkincisi: O Arapça bir deyimdir, bir adam çok zor bir duruma düştüğü zaman; Hevet ummuhu (anası ağladı) derler. Bunu da Katâde, demiştir. Üçüncüsü: Mana şöyledir: Onun meskeni ateştir. Neden meskenine ateş denildi? Çünkü esas olan anaya sığınmaktır, ateş onun için ana gibidir; çünkü ondan başka barınağı yoktur. Bu da İbn Zeyd, Ferrâ’, İbn Kuteybe ve Zeccâc’ın görüşleridir. Şu hadis de bunun doğruluğunu göstermektedir: Bir kul öldüğü zaman ruhu mü’minlerin ruhları ile karşılaşır; ona: "Filan ne yaptı?” derler. O da: öldü, dediği zaman: Anası Haviye’nin yanına gitti; o ne kötü anadır, ne kötü mürebbiyedir, derler. 1 1 - Hakim, Müstedrek, 2/533. 10Haviye’nin ne olduğunu sana ne bildirdi? "Ve-ma edrâke mâhiyeh": Yani Haviye nedir? Hamze ile Ya’kûb vasılda son he’yi atarak "ma hiy", vakıfta da he ile (mahiyeh) okumuşlardır. Diğerleri ise iki halde de he ile okumuşlardır. Zeccâc da şöyle demiştir: "Hiyeh"deki he, vakf için gelmiştir, ye’nin fethasını açığa çıkarmak için gelmiştir. Vakf hali ise: "Hiyeh” şeklindedir. Mushaf'a uymak vaciptir, onda ise he vardır, onun üzerinde durulur, vasıl yapılmaz. 11Kızgın bir ateştir. "Kızgın ateştir": Yani harareti son dereceye varmıştır, demektir. |
﴾ 0 ﴿