18

"Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Bu sebeple, geri dönemezler" .

Münafıklar işitiyor, konuşuyor ve görüyor oldukları için bu ayeti hakiki, yani maddî cihete hamletmek imkansızdır. Bu sebeple, son derece inatçı olup, Kur'an'dan ve Hazret-i Peygamber (aleyhisselâm, )'in izhar ettiği delil ve mucizelerden yüz çevirdikleri için sağırlara benzetildiklerini düşünmek gerekir. Bu münafıklar duymadıkları için cevab da verememişlerdir. Bundan dolayı Cenab-ı Hak, onları dilsiz kabul etmiştir.

Delillerden faydalanmadıkları, hakikat yolunu göremedikleri için de onlar kör sayılmışlardır.

Nifaklarından Dönemeyişleri

Allahü teâlâ'nın ifadesine gelince bunda birkaç husus vardır:

Birincisi: Bu, "Onlar, yukarıda bahsi geçen durumdan dönemezler." demektir. O şey de, kendisine sımsıkı sarıldıkları nifaklarıdır. Ona sımsıkı sarıldıkları için, Hak teâlâ, onları bu sıfatlarla nitelendirmiştir. Böylece bu, onların ömür boyu nifaklarına devam edeceklerine bir delil oldu.

İkincisi: "Onlar, hidayeti satıp delaleti aldıktan sonra hidayete dönmeyecekler, " demektir.

Üçüncüsü: Cenab-ı Hak, onları, oldukları yerden ayrılamayan, çivilenip kalan, ileri mi gideceklerini, geri mi duracaklarını bilemeyen ve başlangıç noktasına nasıl döneceklerini şaşıran kimseler durumunda mütalâa etmiştir.

18 ﴿