131"Rabbi ona: '(Kendini Allah'a) teslim et" dediği zaman, o "Alemlerin Rabbine teslim oldum" demişti . Bil ki bu, Cenâb-ı Hakk'ın Hazret-i İbrahim (aleyhisselâm) ile ilgili olarak naklettiği şeylerin beşincisidir. Bununla ilgili birkaç mesele vardır; (......) edatı, nasb mahallindedir. Onu nasb eden âmil hususunda iki görüş vardır: 1) Bu, (......) cümlesiyle mansubtur. Yani "Biz onu, Rabbi ona "teslim ol" dediği zaman seçmiştik" demektir. Allahü teâlâ sanki önce "seçmesini zikretmiş, peşisıra da onu seçmesinin sebebini germiştir. Buna göre Hazret-i İbrahim (aleyhisselâm) özünü Allah'a kulluğa teslim edip, ibadetleri yerine getirerek O'na inkiyâd edince, Hak teâlâ, onun halinden, sonuna kadar değişmeyeceğini ve hep bu yol üzere devam edeceğini bilmiştir. Hazret-i orahim (aleyhisselâm) aynı zamanda bütün günahlardan da temizlenmiştir. İşte o zaman Allah onu peygamberlik görevr için seçmiş ve sadece ona vermiştir. Çünkü Allah, bu risalet görevine ancak hali başta da sonda da böyle olan, değişmeyen kimseleri seçer. Onun, Allah'a teslim olup güzelce icabet etmesi ayetin ifâdesinden açıkca anlaşılmaktadır. Eğer Allah'ın "Andolsun ki biz onu seçtik" sözü, cemî olan mütekellim sığası ile haber vermektir, "Rabbi ona "teslim ol" dediği zaman" sözü de gaib sîgası ile haber vermektir. O halde bu tertibin, bir bütün olduğu nasıl düşünülebilir?" denilirse, biz deriz ki: Bu daha önce birçok defa zikrettiğimiz iltifat" üslûbudur. 2) Bu, edatı, gizli olan bir, (Hatırla) fiili ile mansubtur. Burada sanki şöyle denilmektedir: "İbrahim'in, O'nun dini gibi bir dinden yüz çevrilmeyen sâlih ve seçkin bir kimse olduğunun bilinmesi için o vakti an." Hazret-i İbrahim "Müslim ol" Hitabına Ne Zaman Mazhar Oldu? Âlimler, Allah'ın ona "teslim ol" dediği zaman hususunda ihtilâf etmişlerdir. Bu problemin menşei şudur: : Hazret-i İbrahim (aleyhisselâm)'e henüz muslini olmadığı (teslim olmadığı) bir zamanda "teslim ol (müslim ol)" deniliyor. Acaba Hazret-i İbrahim, bir zamanlar müslüman değil miydi de, ona "Müslüman ol" denildi. Ekserî alimler, Hak teâlâ'nın bu sözü ona, balîğ olmadan ve peygamberliğinden önce söylediğini, bunun Hazret-i İbrahim (aleyhisselâm)'in yıldızlar, ay ve güneş ile istidlalde bulunduğu, bu fıklardaki sonradan yaratılma emarelerini anladığı ve bu varlıkların, cisimlik ile sonradan yaratılma hususlarında, kendilerinden tamamen ayrı bir müdebbire (yöneticiye) muhtaç olduklarını kavradığı zaman vâkî olduğunu ifâde etmişlerdir. Hazret-i İbrahim (aleyhisselâm), Rabbini tanıyınca, O ona "Teslim ol (Müslüman ol)" dedi. Hazret-i İbrahim de, "Alemlerin Rabbine teslim oldum" dedi. Buna göre Allah'ın bu sözü O'na onun Rabbini tanımadan önce söylemesi caiz değildir. Yine "Teslim ol" sözü, onun istidlallerinden önce de söylenmiş olabilir. Buna göre bu sözden murad, sözün bizzat kendisi değil, bilâkis sözün delâlet ettiği başka manalardır. Şâirin şu sözünde de olduğu gibi bu Arapların bir anlatma üslûbudur: "Havuz doldu ve şöyle dedi: (Su doldurmayı) yavaşça ve usulca kes. Çünkü karnım doldu." Bundan daha açık delâlet eden ise Allah'ın şu ayetidir: "Yoksa biz onlara bir delil indirdik de, Allah'a şirk koşmalarını bu delil mi söylüyor? (Rum, 35). İşte bu ayette, delilin delâlet ettiği şey, sanki bir söz gib kabul edilmiştir. Bazı alimler ise, bu emrin Hazret-i İbrahim (aleyhisselâm)'e peygamberlikten sonra olduğunu ve "Teslim ol" sözünden maksadın İslam'a girip imân etmek olmayıp başka şeyler olduğunu söyleyerek, bu şeyleri şöyle sıralamışlardır: a) Allah'ın emirlerine inkiyâd etmek, onları hemen kabul edip benimsemek ve hem kalb ile hem de dil ile yüz çevirmeyi bırakmak. Hazret-i İbrahim ve Hazret-i İsmail (aleyhisselâm) lerin: "Ey Rabbimiz, biz ikimizi sana müslüman (teslim) olanlardan yap" (Bakara, 128) sözlerinden maksadları da budur. b) Esam'ın söylediğine göre bunun manası şudur: "İbadetinde ihlâslı ol ibâdetine şirk ve riya karıştırma." c) İslam üzere dosdoğru ol ve tevhid inancında sebat et: " Allah'dan başka ilah yoktur" (Muhammed, 19) İman kalbin sıfatıdır. İslam ise uzuvların sıfatıdır. Hazret-i İbrahim.Allah'ı daha önce kalbi ile tanımış, Allah da onu "Teslim ol (Müslüman ol)" sözü ile, uzuvların ve bedenin amelleri ile mükellef kılmıştır. |
﴾ 131 ﴿