7"O müşriklerin Allah yanında, Resulü yanında nasıl bir ahdi olabilir? Mescid-i Haram'ın yanında muahede yaptıklarınız müstesnadır. O halde bunlar size karşı doğrulukla hareket ederlerse, siz de kendilerine öylece doğrulukla muamele edin. Şüphesiz ki Allah, sakınanları sever". Bu ayetin başındaki keyfe "nasıl?" kelimesi, istifhâm-ı inkârî'dir. Bu, senin tıpkı, "Beni geçemez, onun beni geçmesi uygun düşmez!" manasında, "Senin gibi birisi nasıl olur da beni geçebilir!" demen gibidir. Ayette bir hazf olup, bunun takdiri, "Yapılmış olan ahdi bozmayı kalblerinde gizledikleri halde, buna rağmen, müşriklerle daha nasıl bir ahid yapılabilir? Ahdi bozmayıp ona vefasızlık göstermedikleri için, Mescid-i Haram'da kendileriyle ahidleştiğiniz kimseler müstesna. -Bunların, Kinâne ve Damraoğulları olduğu söylenmiştir.- Siz, bunların akibetlerini gözetiniz. Onları öldürmeyiniz.. Onlar, sizin ahdinize doğrulukla muamele ettikleri sürece, siz de onlara, aynı şekilde doğrulukla muamele edin. Zira Allah muttakileri sever Yani, "Allah'ı sayan herkes, ahid yapmış olduğu kimselere karşı, ahdini tastamam îfâ eder" demektir. Allah en iyisini bilendir. |
﴾ 7 ﴿