96

"Onlara döndüğünüz zaman, kendilerini muaheze etmekten vazgeçmeniz için Allah'a yemin ederler. O halde onlardan yüz çevirin. Çünkü onlar murdardır. İrtikâb edegeldiklerinin cezası olarak varacakları yer cehennemdir. Kendilerinden razı olmanız için size yemin edecekler. Fakat eğer siz onlardan razı olursanız, şüphesiz Allah o fâsıklar güruhundan razı olmaz".

Bil ki Allahü teâlâ, önceki ayette, onların mazeret beyanında bulunduklarını nakledince, bu ayette de onların o mazeretlerini, yalan yeminlerle kuvvetlendirmek stediklerini belirtmiştir.

Cenâb-ı Hakk'ın "Onlara döndüğünüz zaman, kendilerini muaheze etmekten vazgeçmeniz için Allah a yemin ederler" ifâdesine gelince, bil ki bu söz onların, Allah'a yemin ettiklerine delâlet etmekle beraber yeminin konusuna delâlet etmiyor. İşte bu sebeple "Onla cihâda çıkamadıklarına dair yemin etmişlerdir" denilmiştir. Onlar buna, "Siz onlardan yüz çeviresiniz, yani vazgeçesiniz ve onları kınamaktan geri durasınız diye yemin etmişlerdir" de denilmiştir.

Daha sonra Cenâb-ı Hak, "O halde onlardan yüz çevirir. buyurmuştur.

İbn Abbas şöyle demiştir: "Cenâb-ı Hak bu emirle onlarla konuşmanın ve selâmı" terkedilmesini kasdetmiştir.."

Mukâtil şöyle demiştir: "Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine'ye geldiğinde, "Onlar, oturup kalkmayın; onlarla konuşmayın!" Keşfu'l-Hafa (2/395). buyurdu."

Ehl-i maâni de şöyle demiştir: "Onlar yakalarının bırakılması manasında yüz çevirilmesini istediler de, onlara, buğzedilmeme suretiyle, yüz çevirilme cezası verile Daha sonra da, onlardan yüz çevirmenin vâcib olmasının sebebini zikrederek "Çünkü onlar murdardır" buyurdu. Bu, "zira onların içlerindeki pislik ve necaset, rûhani bir pisliktir, Maddi pisliklerden kaçınıldığına göre, manevî pislikler -insana sirayet etmesinden kaçınmak ve insanın tabiatının o tür amellere meyletmesinden sakınmak için onlardan uzaklaşmak öncelikle gerekli olur" demekt.-

Daha sonra Cenâb-ı Hak "htikâb edegeldiklerinır cezası olarak varacakları yer cehennemdir " buyurmuş olup, bunun manası açıktır.

Cenâb-ı Hak, bu ayette, müslümanlar kendilerine eziyyetten yüz çevirsinler diye onların Allah'a yemin ettiklerini beyân buyurunca, onların müslümanlan razı etmek için de yemin ettiklerini açıklamış, daha sonra da, müslümanlan onlardan hoşnu" olmaktan nehyederek "Eğer siz onlardan razı olursanız, şüphesiz Allah o fâsıklar güruhundan razı olmaz buyurmuştur. Bu, "Allah onlardan hoşnut ve razı olmadığı halde, şayet siz onlarda' razı olursanız, sizin isteğiniz Allah'ın isteğine aykırı olmuş olur. Halbuki, bu caiz değildir" demektir.

Ben diyorum ki, bu manalar önceki ayetlerde de bulunuyordu. Allah bu manaları burada tekrarladı. Öyle sanıyorum ki, önceki ayetler, Medine'deki münafıklara; bu ise, bedevi münafıklara ve çöldekilere bir hilâbdır. İster şehirde, isterse çölde olsunlar, münafıkların metod ve yolları birbirine yakın olunca, şüphesiz ki, onlarla alâkalı olan söz de, birbirine yakın üslup üzere îrad edilmiştir.

Bedeviler Nifakta Daha İleridir

96 ﴿