13

"Buna karşı dört şahit getirmeli değil miydiler? Mademki onlar şahitleri getiremediler, o halde onlar Allah indinde yalancıların da kendileridir"

Ayetinin ifade ettiği husus olup, bu da yasaklar nevinden olanıdır. Buna göre mana, "Onlar konuştukları o şeye dair, Âişe'ye attıkları o şeyi bizzat gördüklerine şehâdet edecek olan dört şahit getirmeli değil miydiler? "Madem ki onlar şahitleri getiremediler" yani, söylediklerine dair bir delil ikame edemediklerine göre, "O halde onlar Allah indinde" yani O'nun hükmüne göre, "yalancıların ta kendileridir" demektir.

İmdi eğer: "Onlar böylesi şahitleri getirmediklerinde, onların yalancı oldukları düşünülebileceği gibi, doğru olabilecekleri de düşünülemez miydi? Öyleyse niçin, Cenâb-ı Hak onların, kesinlikle yalancı olduğuna hükmetmiştir?" denilirse, buna şu iki bakımdan cevap verilebilir:

a) Bu ifadeyle, sadece Hazret-i Âişe'ye iftira edenler kastedilmiştir ki, bunlar Allah indinde yalancıdırlar.

b) Bununla, "Onlar Allah katında, yalancılar hükmündedir... Çünkü yalan söyleyenin yalandan men edilmesi gerekir. İftira eden de, o şahitleri getiremezse, onun da men edilmesi gerekir. Binâenaleyh, iftira edenin durumu, men edilme konusunda yalan söyleyenin durumu gibi olunca, hiç şüphesiz iftira eden kimseye de, mecazen yalancı denilmiştir" manası kastedilmiştir.

Üçüncü Nevi Talep: Allah'ın Rahmeti

Üçüncü Çeşit: Cenâb-ı Hakk'ın,

13 ﴿