12

"O kâfirler, iman edenlere dediler ki: "Bizim yolumuza uyun. Sizin günahlarınızı biz yüklenelim," Halbuki onlar bunların günahlarından hiçbirşey yüklenecek değildirler. Şüphesiz ki onlar katiyyen yalancıdırlar"

Cenâb-ı Hak, o üç gurubu ve hallerini beyân edip, kâfirin "iman ettim" diyenleri, Inesiyle küfre davet ettiğinden bahsedip, ilâhî azabın o fitnenin üzerinde olduğunu Deyan buyurup, kâfir de inanan kimseye, "Hangi şeyden ötürü bu zillet ve işkenceye göğüs geriyorsun? Niçin, bize uymak suretiyle, bu zillet ve işkenceyi başından atmıyorsun?" deyince, mü'minin cevabı "Sizin yolunuz hatalı olduğu için, ona uyarsak Allah'ın azab etmesinden çekiniriz" şeklinde olunca, onlar, "Bunda ne hata var? Eğer bir hata varsa, hatası bize..." dediler. Bu ayetle ilgili birkaç mesele var:

Birinci Mesele

Ayetteki, "Yüklenelim" ifadesi, emir sigasıdır. Halbuki emredilen, emredenden başka olur. Dolayısıyla, bir şahsın hem emreden, hem emrolunan olması nasıl düşünülebilir? Biz diyoruz ki: Bu, emir sigası olmasına rağmen, manaca şart ve ceza (cevab) durumunda olup, "Eğer bize uyarsanız, biz sizin hatalarınızı yükleniriz" takdirindedir. Kaşşaf sahibi şöyle der: Bu, iki işi, varlık âleminde birleştirmek isteyen kimsenin "Senden bağış, benden duâ" sözü gibidir. Binâenaleyh ayetteki "yüklenelim" ifadesi, "yüklenmesi bizden..." manasına olup, gerçekten bir isteme ve kabul emri değildir.

Günahın Havalesi

Cenâb-ı Hak "Halbuki onlar bunların günahlarından hiçbirşey yüklenecek değildirler" buyurmuştur. Bundan sonra ise, "Onlar kendi yüklerini de, o yükleri (veballeri) ile beraber daha nice yükler yüklenecekler" (Ankebut, 13) buyurmuştur. Binâenaleyh Cenâb-ı Hak burada, yüklenme işini onlardan nefyetmiş, o ayetle (12. ayette) ise, yükleneceklerini bildirmiştir. Öyle ise bu ikisi nasıl bağdaştırabilir? Deriz ki: Bir kimsenin, "Falanca, falancadan dolayı yüklendi" şeklindeki sözü, ötekinin yükünün hafiflediğini ifade eder. Ama eğer onun yükü hafiflememiş ise, o ondan herhangi bir şey alıp yüklenmiş olmaz. İşte burada da böyledir. Onlar onların hatalarını yüklenmemişlerdir, yani onlardan hataları kaldırıp almamışlardır. Ama onları saptırmış olmaları sebebiyle, veballer yüklenmişler; berikiler de yine kendi sapmalarının veballerini yüklenmişlerdir. Nitekim Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kötü bir çığır açarsa, bu kötülüğün vebali (günahı) ve onu (artık bundan sonra) yapacak olan herkesin günahı, o yapanın günahından bir şey eksiltilmeksizin, o ilk yapanın üzerinedir' Müslim, ilim, 15 (4/2059); Ibn Maca, mukaddime, 14 (1/74); Tirmizi, ilim, 1) (5/43) buyurmuştur.

Üçüncü Mesele

Ayetteki siga emirdir. Emirde İse, doğru olması veya yalan olması düşünülemez. O halde, "Onlar katiyen yalancıdırlar" ifadesi nasıl anlaşılır? Deriz ki: Bunun, şart ve ceza manasında bir emir olduğu daha önce söylenmişti. Buna göre sanki onlar şöyle demişlerdir: "Eğer bize tabî olursanız, biz sizin hatalarınızı yükleniriz." Onlar işte bu hususta yalan söylemişlerdir. Çünkü onlar hiçbirşey yüklenmezler.

Sebeb Olmaktan Doğan Mes'uliyet

12 ﴿