13

"Hani Lokman, oğluna, öğüt verirken şöyle demişti: "Evladım, sakın Allah'a ortak koşma. Çünkü şirk, elbette büyük bir zulümdür".

Bu ifade, önceki ayetten anlaşılan manaya atfedilmiş olup, takdiri, "Biz, Lokman'a, kendisi için onu şükreder ve başkasına vaz û nasihat eder kıldığımızda hikmeti verdik..." şeklindedir. Bu böyledir, çünkü insanın mertebesinin Üstünlüğü, kendisi itibariyle kâmil ve başkasını da kemâle erdirici olması iledir. O halde, Cenâb-ı Hakk'ın, "şükret, diye" ifadesi, Lokman (aleyhisselâm)'ın kendisinin kemâle erdiğine; O'nun "Hani Lokman oğluna öğüt verirken, şöyle demişti..." ifadesi de, başkasını kemâle erdirici olmasına bir işarettir.

Burada şöyle bir incelik vardır: Allahü teâlâ, bu hadiseden, akrabası olanı da olmayanı da irşada çalışan Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in üstünlüğü anlaşılsın diye Lokman (aleyhisselâm)'dan bahsetmiş ve çocuğunu irşada çalıştığı için de, onun bu gayretini takdir etmiştir. Çünkü, kişinin kendi çocuğunu eğitip irşad etmesi, zaten alışılagelen bir şeydir. Ama, yabancılara talim edip öğretmek hususunda birtakım sıkıntılara katlanmak ise, böyle değildir.

Diğer taraftan, Lokman (aleyhisselâm) vaazına, en mühim olanla başlamış -ki bu şirk koşmaktan men etmektir- ve "Çünkü şirk, elbette büyük bir zulümdür" buyurmuştur. Bunun bir zulüm olması hususuna gelince, çünkü bu, ya, "Celâlim hakkı için biz, Ademoğullarını şerefli kıldık" (isra,70) ifadesi ile ikram edilen o kıymetli nefsi, adî şeylere ibâdet etmeye hasrettiği veyahudda ibâdeti, olması gerekli olan yerin dışına koyarak, orada istimal ettiği yer de, Allah'ın rızasının ve yolunun dışındaki yerler ve hususlardır. Bu zulmün "büyük" olarak nitelenmesi ise, o kimsenin bu işi, uygun olmayan bir yere yöneltmesi olması ve; bu yerin de, o işin mahalli olmaması sebebiyledir. Bu böyledir, zira bir kimse, Zeyd'in malını alır da Amr'a verirse, Zeyd'in malını Amr'ın eline koyarak onun eline geçmesini sağladığı için, bu bir zulüm olur. Ancak ne var ki bu malın, Amr'ın mülkü olması veyahutta, daha önce olmuş olan bir alışverişten veya sonradan zuhur eden bir mülk edindirme ile Amr'ın mülkü haline gelmiş olabilir. Şirk koşmak ise, mabûdiyyeti, tapınılırlığı, Allah'ın dışındakilere verme ile olur. Halbuki, O'nun dışındakiler, hiçbir zaman mâbûd olamazlar.

Ana-Baba Hukuku

13 ﴿