11"De ki: "Size vazifeli olan ölüm meleği canınızı alacak. Sonra da Rabbinize döndürüleceksiniz". Bu, "mutlaka öleceksiniz ve sonra diriltileceksiniz" demektir. Cenâb-ı Hak, o yeniden diriltme işine, "sonra da Rabbinize döndürüleceksiniz" beyanıyla işaret etmiştir. Ayetteki, "Size vazifeli olan" ifadesi, o meleğin, bu işten gafil olmayacağına, enleriniz geldiği zaman, yakanızı bırakmayacağına, çünkü bundan başka meşguliyeti olmadığına, işi bu olduğuna bir işarettir. Ayetteki, "ölüm meleği canınızı alacak" cümlesi, ruhların bakî olduklarını ifade . Çünkü "teveffâ" fiili, "tam olarak alma"; "kabz", "atmak" manasına olup, yok etme" ise, alma değildir. Sonra temiz ve arınmış (zekî ve tahir) ruhlar, meleğin yanında, tıpkı bir şahsın kendisine uygun ailesi içinde imiş gibi kalır. Pis ruhlar ise, o meleklerin yanında, tanımadığı ve dillerini bilmediği bir topluluk içindeki bir esir gibi kalır. Birinciler büyür, gelişir, saflığı ve kuvveti artar; ikinciler ise, solar, zayıflar, şekaveti ve bulanıklığı artar. Filozoflar "Temiz ruhlar, bedeninden daha hayırlı olan semavî bir cisme tutunur ve onun sayesinde kemale erer. Günahkâr ruhların ise, bu tutunmadan sonra, kemâle ermeleri söz konusu değildir" derler. Onlar bununla eğer bizim yukarda bahsettiğimiz manayı kastediyorlarsa, bize uymuşlar ve muvafakat etmişler demektir. Aksi halde, bu husustaki görüşü kendi iradeleri doğrultusunda değiştirmiş olurlar ki, bu durumda as sözleri bazan gerçek olabileceği gibi, bazan doğru olmayabilir. Eğer, "Onlar, dirilişi kabul etmezler. Allahü teâlâ ise ölümden bahsetmektedir. Bu ikisi arasında da hayli fark vardır" denilirse, biz deriz ki: Bu hususta şu iki izah yapılabilir: a) Bu, yeniden diriltmenin bir delilidir ve onların bunu akıldan uzak gömelerini defetmek için söylenmiştir. Çünkü onlar, "Bir şey tamamen yok olmaz. Öyle ise, daha nasıl o, mevcut olanın bizzat kendisi olacaktır?" demektedirler. Bundan dolayı Cenâb-ı Allah, "ölüm meleği ruhları (canları) alır. Bedenin parçaları ise dağılır. Parçaları toplama konusunun akıldan uzak görülecek bir tarafı olmadığı gibi, meleğe, aldığı şeyleri (ruhları) geri vermesini emretmenin de çetin ve zor bir tarafı yoktur. O halde Hak teâlâ'nın, beyanı, "Ruhlar, o melekçe malumdur. Dolayısıyla o melek, onlan bedenlerine yeniden verir" demektir. |
﴾ 11 ﴿