30"Ey peygamber hanımları "Sizden kim açık bir terbiyesizlik yaparsa, onun azabı iki kat artırılır. Bu, Allah'a pek kolaydır". Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hanımlarını bu hususta serbest bırakıp, onlar da Allah'ı ve Resûlullah'ı tercih edince, Cenâb-ı Hakk, hanımının yapabileceği en ağır şey olan zina olup Resûlullah'ı en çok üzen ve kendileri için en çirkin fiil olan bu günahtan kendilerini korumaları konusunda uyarıp, eğer böyle yaparlarsa, onlara iki misli azab verileceği ile kendilerini tehdit etti. Burada şöyle iki hikmet vardır: 1) Başkalarının hanımları, zinanın zarar ve kötülüğünden dolayı, zina ettikleri zaman cezalandırılırlar. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımları, faraza böyle bir şey yaparlarsa, hem bundan dolayı, hem peygamberin kalbini kırmaları, hem de onun makamına önem vermemeleri sebebiyle cezalandırılırlar. Peygamberin kızları da böyledir. Bir de bir kadın, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in nikâhı altında olup, zina ederse, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den başkasını tercih etmiş olur ve o başkası, bu kadına göre, peygamberden daha iyi ve daha hayırlı olmluş olur. Halbuki peygamber ona göre, başkasından da evla olan kendi nefsinden bile ona daha yakındır. Böylece o kadın, peygamberin makamını iki kat aşağı indirmiş olur. Dolayısıyla da iki misli azabla cezalandırılır. 2) Bu, onların şerefli oluşlarına bir işarettir. Çünkü hür bir kadının cezası, şerefini göstermek için, cariyenin cezasının iki mislidir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in, diğer mü'minlere şeref bakımından nisbeti de, efendinin Kölesine nisbeti gibidir. Çünkü Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), mü'minlere kendilerinden daha kıymetli ve evlâdır. Mü'minlerin anneleri durumunda olan hanımları ve akrabaları da böyledir. Bir şahsın annesi de, o şahsa hakim olan ve o şahsın itaat etmesi gereken bir kadındır. Hanımı ise, o şahsın hükmü ve emri altındadır ve o şahsa itaat etmek mecburiyetindedir. Böylece başkasının hanımları, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in hanımlarına nisbetle, cariyenin hür kadına nisbeti gibi olur. Bil ki "Sizden kim bunu yaparsa ..." sözü, "Eğer şirk koşarsan, amellerin boşa gider" (Zümer. 65) ifadesi gibidir. Çünkü bu, ilk nazarda olması mümkün olan bir şeydir. Halbuki mümkün olan iş, bazan kesinlikle meydana gelmez, bazan da kesin olarak meydana gelir, "ölen kurtulur." Bazan ise, dinleyen, bu iki ifade hususunda tereddüt eder. Binâenaleyh ayetteki, "Sizden kim açık bir terbiyesizlik yaparsa.." ifadesi, bize göre, birinci kısma giren (yani kesinlikle meydana gelmeyecek olan kısıma) girer. Çünkü Allahü teâlâ, peygamberinin hanımlarını böylesi şeylerden korumuştur. Ayetteki, "Bu, Allah'a pek kolaydır" ifadesi, "Sizin peygamber hanımları olmanız ve kıymetli, soylu olmanız, ilâhî azabı sizden savuşturmaz. Allah'ın işi, insanların işi gibi değildir ki, dostlarının, yardımcılarının, şefaatçilerinin ve kardeşlerinin çokluğu ile, kuvvetli ve soylu olan kimseleri azablandıramasın" demektir. |
﴾ 30 ﴿