41

"Ey iman edenler, Allah'ı çok zikredin".

Bu ayetin daha öncekilerle münasebeti şu şekilde izah edilebilir. Bu sûrenin temeli, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i eğitme üzerine kurulmuştur. Daha önce Cenâb-ı Hakk'ın işe, peyamberinin nasıl kendisiyle beraber olması gerektiğini belirterek oaştadığını söylemiştik ki bu takvadır. Yine o, "Ey Peygamber, ... hanımlarına de..." emriyle, onun aile ve akrabalarına karşı davranışını da belirtmiştir. Allahü teâlâ, mü'min Kullarına da, nebî ve resullerine emrettiği şeyleri emretmiş, peygamberini eğittiği gibi, Dnları da irşâd etmiş ve işe yeniden mü'minleri ilgilendiren hususla başlamış, peygamberine, "Ey peygamber, Allah'dan kork" dediği gibi, mü'minlere de, "Ey iman edenler, Allah'ı çok zikredin" demiştir.

Ayrıca burada şöyle bir incelik vardır: Mü'min bazan, Allah'ı zikretmeyi unutabilir. Dolayısıyla, zikrine devam etme emri verilmiştir. Peygambere gelince, o -nukarreblerden olduğu için, unutmaz. Ancak ne var ki, hükümdara yakın olan kimse de ona yaklaştığı için bazan aldanır da, böylece korkusu azalır. İşte bu sebeple Cenâb-ı Hak, "Ey Nebi, Allah'dan ittikâ et" buyurmuştur. Çünkü ihlaslı kimse, büyük zır tehlike üzerinde bulunur. Zira, evliya için "hasene" sayılan, peygambere göre “ seyyie" olabilir.

Allahü teâlâ "Çok zikir.,." buyurmuştur. Biz daha önce, Cenâb-ı Hakk'ın şekçok yerde "zikr"den bahsettiğinde, onu çoklukla tavsif ettiğini açıklamıştık. Çünkü daha önce de izah ettiğimiz gibi, kişinin her zaman (isterse) zikirde bulunmasına mâni yoktur.

Tesbih Edin

41 ﴿