2"Yere ne giriyor, oradan ne çıkıyor; gökten ne iniyor, oraya ne yükselip çıkıyorsa O bilir. O, çok merhametli, çok affedicidir". ayeti ile de, haber verdiği o şeylerin haber verdiği gibi olduğunu beyan buyurmuştur.,"Yere giren, tane ve ölüleri; yerden çıkan, başaklar, canlılar; gökten inen yağmur, melekler ve Kur'ân gibi çeşitli rahmetlerini, göğe çıkan güzel sözleri de bilir" demektir. Çünkü Cenâb-ı Hak, "O'na yükselir güzel söz..." (Fatır, 10) buyurmuştur, ve sâlih ameller de göğe yükselen şeyler cümlesindendir. Çünkü Allah, "Salih amel de onu yükseltir" (fatır, 10) buyurmuştur. Bu ayetle ilgili birkaç mesele vardır: Allah, yere girenleri, gökten inenlerden önce zikretmiştir. Çünkü dane, tohum, önce yere düşer, daha sonra sulanır. Cenâb-ı Hak, salih amellerin kabul edildiğine ve temiz ruhların derecelerine bir işaret olsun diye, burada şeklinde bir ifâde kullanmamış,, bunun yerine ifadesini zikretmiştir. Çünkü harf-i cerri, mesafenin sonunu ifâde eder. Binâenaleyh, Cenâb-ı Hak şayet, tabirini kullanmış olsaydı, bundan, o yükselen şeylerin gökte kaldığı, beklediği manası anlaşılırdı. Halbuki Cenâb-ı Hak, o yükselen şeylerin gökleri delip onlardan daha üste çıktıkları anlaşılsın diye, ifadesini kullanmıştır. İşte bu manadan dolayı, güzel kelimelerle ilgili ifade "O'na yükselir güzel (Fatır, 10) buyurmuştur. Çünkü en son, Allah'dır. O'na ulaşmanın ötesinde, artık başka bir derece yoktur. Ama "gök" ise, en yakın olandır. Onun üzerine, münteha (varılan son yer) vardır. Cenâb-ı Hakk, "O, çok merhametli, çok affedici" buyurmuştur. Allah, indirmesi sebebiyle rahimdir. Çünkü o, rızkı, gökten indirir. Ruhlar ve ameller kendisine yükseldiğinde de gafurdur. O halde Allah, ilk önce, nimetleri indirmesiyle "rahim"dir, ikinci olarak, amellerin ve ruhların yükselmesi esnasında "gafûr"dur. Daha sonra Cenâb-ı Hak, Kendisinin hamd'e müstehak olmasına vesile teşkil eden nimetlerin, ahiret nimetleri olduğunu beyân etmiş, fakat bir topluluk bunu inkâr edince, (bunu bildirmek üzere) şöyle buyurmuştur. |
﴾ 2 ﴿