18

"Dediler ki: "Sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz, sizi mutlaka taşlarız. Şüphesiz bizden size muhakkak acıklı bir azab da dokunur"

Bu böyledir, çünkü o elçilerin tebliğde iyice ciddî davrandıkları görülünce, müşriklerin de yalanlamada ileri gittikleri görülüyor. Çünkü o elçiler, "Biz size gönderilmiş elçileriz" deyince, onlar, "Siz ancak yalan söylüyorsunuz" demişlerdi. Elçiler, sözlerini, "Rabbimiz biliyor ki" diye, yeminle pekiştirince, onlar da, o peygamberler yüzünden uğursuzluğa uğradıklarını te'kidle söylemişlerdir.

Buna göre sanki onlar, birinci sözlerine karşı, "Siz yalancılarsınız"; ikincisinde ise, "Siz yalanda ısrar ediyor, yalan yere yemin ediyorsunuz. Halbuki yalan yere yemin etmek, memleketleri ıssız ve harabe bırakır, uğursuzluk getirir. Dolayısıyla başımıza uğursuzluk geldi. Birincisinde, size ses çıkarılmadı. Ama ikincisinde, yüzünüzde başımıza uğursuzluk geldiği için, artık sizi rahat bırakacak değiliz" demek istemişlerdir. Bundan dolayı da, "Eğer vazgeçmezseniz, sizi mutlaka taşlarız. Şüphesiz bizden size, muhakkak acıklı bir azab da dokunur" demişlerdir.

Recm'in Manası

Ayetteki, "Sizi mutlaka taşlarız" ifadesi, şu iki manaya gelebilir:

a) Bu, "Sizi söz, sövüp-sayma ile adetâ taşlarız" demektir. Buna göre, "Size dokunur" ifadesi, cezalandırmada, bir artırmayı gösterir. Binâenaleyh sanki onlar, "iş sövüp saymayla da kalmaz, dövmeye ve işkenceye kadar uzanır" demek istemişlerdir. '

b) Bununla, bizzat taş yağmuruna tutma manası kastedilmiştir. Bu durumda, ayetteki, "size dokunur" ifadesi, bu recmin (taşlamanın) nasıl olacağını anlatmış olur, yani, "Bu, sizi bir-iki taşta taşlayıp bırakma ile olmaz. Aksine bu, sizler ölünceye kadar sürdürülür. O ölüm de, elem verici bir azabtır" demektir. Ayetten kastedilen mana, "sizi recmederiz ve böylece bizden size elîm bir azab dokunur" şeklinde olur. "Elim" lafzının mü'lim (acı veren) manasına geldiğini söylemiştir. "Fâ'il" vezninin, müfîl ism-i fail manasına gelmesi azdır. Bu kelimenin "razı olan bir hayat" deyiminde olduğu gibi, elemli manasında olması da mümkündür. Bu durumda da, fail vezni fail (yapan) manasına olmuş olur, böylesi çoktur.

Haddi Aşanlar

O peygamberler daha sonra şöyle diyerek onlara cevap vermişlerdir:

18 ﴿