21"(Onlara düşen), taat ve güzel sözdü. Bunun için onlar, iş ciddileşince, derhal Allah'a sadâkat gösterselerdi, onlar için daha hayırlı olurdu". Bu, haberi mahzûf, müste'nef bir cümle olup, 'Taat ve güzel söz, onlar için daha hayırlıdır" yani, "daha güzel ve daha uygundur" takdirindedir. Buna karşı "Arapça'da, nekire olan "taat" kelimesinin mübteda olması uygun değildir" denilemez. Çünkü diyoruz ki bu kelime, aslında mevsuftur. Delili ise, ayetteki "kavlün ma'rûfun" ifadesidir. Zira "kavi" kelimesi de mevsûf (sıfat almış)tır. Buna göre Cenâb-ı Hak sanki, "ihlaslı taat ve güzel söz, daha hayırlıdır" demektedir. Bunun manasının, "Onların, "Taat (itaat) ve güzel söz" yani "Bizim işimiz itaat etmek ve güzel konuşmaktır" şeklinde söylemeleri, onlar için daha hayırlı olurdu" şeklinde olduğu, bunun delilinin, ayeti Ubeyy (......) şeklinde okuyuşu olduğu da söylenmiştir. Ayetteki "Bunun için onlar, iş ciddileşince, derhal Allah a sadâkat gösterselerdi onlar için daha hayırlı olurdu " ifadesinin cevabı mahzuftur ve takdiri, "İş ciddileşince, muhalefet eder ve yan çizerler" şeklindedir. Bu izah, Ubeyy (radıyallahü anh)'in kıraatına göre ortaya çıkan manaya daha uygundur. Ubeyy (radıyallahü anh)'in kıraatine göre, onlar işin başında, "Dinledik ve itaat ettik (baş üstüne)" demişler, ama işin sonunda muhalefet edip, yan çizmişlerdir. "Azm" işi, işin sahibine âit olduğu halde ve buna göre ifadenin takdirinin, "işin sahibi azmettiğinde, işi ciddi tuttuğunda..." şeklinde olduğu halde, bu azm, "işe" (emre) nisbet edilmiştir. Bu izah Zemahşeri'nin yaptığı bir izahtır. Bu ifadenin mecazî olup, tıpkı bizim "iş geldi veya iş takip etti" dememiz gibi olduğu da söylenebilir. Çünkü başlangıçta, işin olmayacağı düşünülür. Ama ağırlığını koyduğunda, istemeyenler onu engelleyemediklerinde, artık kesinleşmiş olur. İşte bundan ötürü Cenâb-ı Hak, "iş azmetti (ciddileşti..)" buyurmuştur. Yapılan bu ik izah da, birbirine yakındır. Ayetteki, "Eğer Allah'a sadâkat gösterselerdi..." ifadesi ile ilgili olarak da şu iki izah yapılabilir. Ayetteki "taat" ifadesi, "Onlar, "taat (baş üstüne)" dediler" manasına alınırsa, bu ifadenin manası da, "Eğer onlar bu sözlerinde samimi olup, gerçekten itaat etselerdi, bu onlar için daha hayırlı olurdu" seklinde olur; ama, "ıhlaslı taat ve iyi söz onlar için daha hayırlıdır ve güzeldir.." manasını vermemiz halinde, bu ifadenin manası, "eğer onlar imanlarında ve peygambere tâbi oluşlarında sâdık olsalardı, bu onlar için daha hayırlı olurdu" şeklinde olur. İş Başına Geçince |
﴾ 21 ﴿