6

"(O), akıl sahibidir, binâenaleyh doğruldu".

Ayetteki, ifadesi hakkında şu izahlar yapılabilir:

a) Bu, "kuvvetli" demektir.

b) "Akıl ve din bakımından kemâle ermiş."

c) "Büyük görünüşlü ve heybetli."

d) "Güzel huylu" demektir. Buna göre şayet, "Bu tabir ile "kuvvetli" manasının kastedildiğini söylersek, onun kuvvetli olduğu zaten, "müthiş kuvvetlere mâlik" (Necm, 5) ayeti ile biraz önce anlatılmış olduğuna göre, biz daha nasıl "O, müthiş kuvvetlere malik, o kuvvetlidir" diyebiliriz?" denirse, deriz ki: Bu, eğer bir sıfattan sonra başka bir sıfat gelirse güzel olmaz. Ama bir bedel olarak gelirse, bu caizdir. Buna göre Hak teâlâ, "Ona bu vahyi kuvvetli olan öğretti" demiş olur, böylece de "şedîdü'l-kuvâ'yı sanki söylememiş gibi olur. Dolayısıyla bu sonraki ifade, ikinci bir sıfat değil, bedeldir ve takdiri, "Büyük kuvvet sahibi, yahut da kâmil kudret . sahibi..." şeklindedir. Bu durumda bu, tıpkı "Şüphesiz, muhakkak o (Kur'ân), çok şerefli bir elçinin kelâmıdır, (bir elçi ki) çetin bir kudrete maliktir. Arşın sahibi yanında itibarlıdır" (Tekvir, 19-20) ayeti gibidir. Buna göre Hak teâlâ sanki, "Ona kuvvetli olan öğretti de, o da dimdik durdu" demiştir.

Buna cevap bir başka izah da şudur: Kuvvet kelimesinin tek başına zikredilmesi, bazan da onun meşhur ve ileri derecede kuvvetlerinin bulunduğunu beyan etmenin yanısıra, Allah'ın ona bir başka kuvvet daha verdiğini belirtmektir. Nitekim Arapça'da, "Falancanın malı çoktur ve onun hiç kimsenin bilmediği ayrı bir malı daha var" denilir. Bu da, "onun görünen mallarının çok olmasının yanısıra, bâtını malı da vardır" demektir. Bu izah, "zûmirre"den maksadın, "şiddet sahibi" manasının olduğuna ve takdirinin, "Ona, kuvvetleri müthiş olan ve zâtında şiddet bulunan öğretti" şeklinde olmasına göredir. Çünkü insanın bazan müthiş kuvvetleri olur, ama cüssesi küçük ve hakir ve önemsiz olur.

Burada söyle bir incelik daha vardır: Allahü teâlâ, "şedîtiu'l-kuvâ" ifadesi ile, Cebrail (aleyhisselâm)'in ilimdeki kuvvetini; "zûmirre" ile de, bedenen kuvvetini ifade etmiş, böylece de ilimce kuvvetli oluşu, bedence kuvvetli oluştan önce getirmiştir. Nitekim Hak teâlâ, bir başka ayetinde de, "(Allah) ona, ilimce ve bedence bir genişlik (kuvvet) vermiştir" (Bakara, 247) buyurmuştur.

(......) ifadesi hakkında da iki izah yapılır: Meşhur olan izaha göre, bununla Cebrail (aleyhisselâm)'in, yaratılış itibariyle doğrulduğu, dimdik olduğu manası kastedilmiştir.

Ufuk-i 'A'la

6 ﴿