6

"O zaman yeryüzü, bir sarsıntı ile sarsılmıştır ve dağlar didik didik parçalanmıştır, derken dağılmış toz haline gelmiştir".

Bu, "Yeryüzü, yüksek yüksek kum yığınları haline gelmiş, dağlar, erimiş ufalmış hale gelir" demektir. Ayetteki, "Derken dağılmış, toz haline gelmiştir" ifadesi Hak teâlâ'nın, dağlar ile ilgili olan, "hallaç pamuğu gibi atılmış" (Karia. 5) ayeti gibidir. Masdarların bu şekilde getirilişinin izahı geçmişti: Meselâ bu, fiilin, aslında iltifat edilmez birşey olduğu halde, muteber bir söz olduğunu ifâde eder. Bu hususta mesela, "O birşey değil..." denilir. Binâenaleyh bir kimse, "Ben falancayı hatırı sayılır bir biçimde dövdüm" dediğinde, bu kimse burada, o dövmeyi önemsiz görerek, "Bu da bir dövme mi?" dememiş olur ki eğer böyle demiş olsaydı, "Bu birşey değil..." şeklinde ifade edilirdi.

Ayetteki, "O zaman yeryüzü ... sarsılmıştır" ifadesi ile ilgili şu izahlar sormamıştır:

1) Bu ifâde, "O vaha olduğu zaman " ifadesinden bedeldir ve bunun (yani buradaki (......) edatının) âmili, daha önceki (......) ile ilgili olarak bahsettiğimiz ihtimaller olur.

2) Önceki (......)nın âmili, (......) ve cümlesi; bu (......)nın âmili ise, "hafîda-rafi'a" ifadesidir. Takdirî manası, "kıyamet, yeryüzü, bir sarsıntı ile sarsıldığı ve dağlar didk didik parçalandığı, derken dağılıp toz haline geldiği vakit, kimilerini alçaltır, kimilerini yükseltir" şeklindedir. Buna göre (......)'in başındaki "fâ", zaman açısından bir tertib (sıra), ifade etmiş olur. Çünkü yeryüzü, böyle hareket etmediği ve dağlar böylesine parçalanmadıkları müddetçe, dağılıp toz haline gelmiş olmazlar.

"Bess" masdarı, "altüst etmek" manasına, "heba" ise, güneş huzmeleri camdan içeri düştüğü zaman, bu huzmeler içinde uçuşan toz-toprak demektir. Harfler ile manalar arasında bir münasebetin bulunduğunu söyleyenler şöyle derler: Hava, yerin ağır olan o zerrecikleriyle (toz-toprağı ile) karıştığında, "hava"nın lafzında bir harf ağır olur, dolayısı ile; "hava"nın vâv'ı, ancak hızlı bir şekilde dudakların kapanması ile söylenebilen "bâ"ya dönüşür. Çünkü bâ da biraz ağırlık vardır, böylece hava, heba şekline dönüşür.

6 ﴿