18

"O gün (huzura) arzolunursunuz. Size ait hiçbir sır gizli kalmayacak".

"Arz olunma", hesaba ve sigaya çekilme demektir. Bu husus, denetimde bulunulsun diye, ordunun padişaha arzeditmesine benzetilmiştir. Bu ifadenin bir benzeri de, "Onlar Rabbîne, saf saf arzolunurlar" (Kehf, 48) ayetidir. Rivayet olunduğuna göre, kıyamette üç türlü "arz" sozkonusudur: Bunların ikisinde, mazeret beyan etmeler, hüccet getirmeler ve kınamalar yer alır. Üçüncüsünde ise kitaplar saçılıp dağıtılır da böylece saîd yanî mutlu-bahtiyar kimseler, (amel) defterlerini sağ eline alırlarken; helak olacak olanlar da sol ellerine alırlar.

Cenâb-ı Hak daha sonra, "Size ait hiçbir sır gizli kalmayacak" buyurmuştur. Bu ifadeyle İlgili olarak şöyle iki mesele var:

Arz olunmaktan Maksad

Ayetle İlgili olarak şu iki izah yapılabilir:

1) Ayetin manası, "Sizler, huzura arz olunursunuz ve size ait hiçbir şey saklı kalmaz. Çünkü O Allah, herşeyi bilendir ve sizin hiçbir sırrınız O'na saklı-gizli değildir" şeklindedir. Bunun bir benzeri de, "Allah'a hiçbirşey gizli kalmaz" (Mümin, 16) ayetidir. Böylece ayetin anlatmak istediği şey, alabildiğine bir tehdid, bir ikaz olup, bu da, "Sizler, Kendisine hiçbirşey saklı-gizli kalmayacak bir zata arzolu nacaksın iz" demektir.

2) Ayetten kastedilen mana şudur: "Dünyada iken size saklı-kapalı kalan şeylerin hepsi, kıyamet günü ortaya çıkar. Çünkü mü'minlerin halleri belirir, böylece sevinçleri doruk noktasına ulaşır. Yine cehennemliklerin halleri de belirir ve kederleri, rezillikleri perişanlıkları ortaya çıkmış olur." Bu mana, "O gün, (bütün) sırlar yoklanıp meydana çıkarılacak. Artık (o insan) için ne bir kuvvet ne de bir yardımcı yoktur" (Tarık, 9-10) ayetiyle kastedilen mananın aynısıdır. Ayetin bu ifadesinde, caydırma ve tehdidin en büyüğü yatmaktadır ki bu da, rezil-ü rüsvay olma korkusudur.

İkinci Mesele

Bütün kıraat imamları, (......) ile (......) şeklinde okurlarken, Ebû Ubeyde, bunu "yâ" ile okumuştur ki bu, Hamza ve Kisâi'nin kıraatidir. Ebû Ubeyde şöyle der: "Çünkü yâ'nın hem müzekker, hem de müennes için olması caizdir. "Tâ"lı fiil-i muzari ise sadeca müennes içindir. Burada fiilin müzekkere isnadı caizdir. Çünkü "hafiye" sözü ile, "gizlilik sahibi bir şey" manası kastedilmiştir. Aynı zamanda da fâil-fiili arasına fasılası girmiştir."

Arzolunmanın Neticesi

Bil ki Allahü teâlâ, bu arzolunuşun neticesini de şöyle anlatmıştır:

18 ﴿