7"Rabbin için sabret". Bu ayetle ilgili olarak şu izahlar yapılabilir: 1) "Bağışta bulunup, iyilik yaptığında, başa kakmayı ve yaptığın işi büyütmeyi bıraktığın için sabret" yani, "Rabbinin rızasını gözettiğin için, böylesi davranışları bırak." 2) "Malını verip tasadduk ettiğinde, karşılık bekleme. Bu beklememe, Rabbinin rızası için olsun." 3) "Bu sûrenin başında sana bazı şeyler emrettik, bazı şeyleri yasakladık. Binâenaleyh Rabbinin emrinden ötürü, o emredilenleri yap, nehyedilenleri terket." Buna göre, sanki şöyle denilmek istenmiştir: Bu ayetten önce, bir takım şeylerin yapılması, bir takım şeylerin de yapılmaması mükellefiyeti yer almış; bu ayette ise, o şeylerin yapılıp yapılmamasının gerekçesi açıklanmıştır ki bu da, Allahü teâlâ'nın rızasını elde etmedir. 4) Daha önce, Mekke müşriklerinin biraraya gelerek, Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'in durumunu görüştüklerini, içlerinden Velid b. Muğire'nin kalkıp evine gittiğini, bunun üzerine oradakilerin, "Velid herhalde dinini terketti (müslüman) oldu" dediklerini. Bunun üzerine Ebû Cehil'in onun yanına giderek, "Atalarının dinini terketmesin diye, sana verilmek üzere Kureyş aralarında mal topladı" dediğini anlatmıştık. Bu dmektir ki Velid, elde edeceği bu maldan ötürü küfrünü sürdürmüştür. Bu sebeple, Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'e, "O, işte o maldan ötürü batıl din ve inancını sürdürdü. Sen ise, başka birşey için değil, sırf Hak rızası için hak dinde sabr-u sebat et" denilmiştir. 5) Bu ayet, müşrikler için bir ta'rîzdir. Buna göre Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'e, "Puttan değil, Rabbinin yüceliğini ilan et; elbiseni temizle ve müşrikler gibi, bedeni ve elbisesi pis olma. Kötülük yapmayı ve eziyet vermeyi terket. Kafirlerin yaptığı gibi, sakın bunlara yaklaşma. Kafirlerin, Velide bir miktar mat verip de, o azıcık malı gözlerinde büyütmeleri gibi, sen de verip, verdiğin şeyleri gözünde büyütme. Mal ve makam gibi, dünyevi gaye ve maksadlardan ötürü değil de, sırf Rabbine taat olan niyetlerle, Rabbin için bunlara sabret" denilmek istenmiştir. |
﴾ 7 ﴿