8

"Seni, en kolay olana muvaffak edeceğiz" .

Bu ayetle ilgili birkaç mesele var:

Yüsra'nın Anlamı

Yüsrâ (en kolay olan), insanı kolaya götüren hayırlı (iyi) amellerdir. Bunu iyice kavradığın zaman diyoruz ki: Müfessirlerin, ayetle ilgili olarak, birkaç izahları var:

1) Ayetteki “Venuyessiruke” fiili “Senugriuke” "Seni okutacağız" fiiline atıftır; “İnnehu ya'lemu'l-cehra vemâ yehfâ” "Çünkü O, aşikarı da bilir, gizliyi de..." cümlesi, bir cümle-i itiraziye (ara cümle)dir ve ayetin takdiri, "Seni okutacağız da sen unutmayacaksın ve seni, Kur'ân'ı ezberlemede en kolay ve en sehl yola muvaffak kılacağız, ulaştıracağız" şeklindedir.

2) İbn Mes'ûd (radıyallahü anh), "Yüsrâ" "cennet"dir ve ayet, "Seni, cennete götürecek amellere muvaffak kılacağız" manasınadır" demiştir.

3) Bu, "Sana vahyi kolaylaştıracağız, böylece onu ezberleyecek, öğrenecek ve onunla amel edeceksin" manasınadır.

4) Bu, "Seni, müsamahalı, kolay ve haniflik (tevhid) demek olan şeriata muvaffak kılıp, ulaştıracağız" demektir. Birinci mana, en uygun olandır.

Ayetin Söyleniş Şeklindeki İncelik ve Hikmet

Birisi "Alışılmış ve kullanılagelen ifade şekli “Cuile'l-fi'lu el-fulaniyyu muyesseren lilfulani” Falanca iş, falancaya kolaylaştırıldı" denilmesidir; Yoksa, “Cuile fulanun muyesseren lilfi'li el-fulaniyyu” "Falanca, falanca işe kolaylaştırıldı" denilemez. Binâenaleyh, ayette buna benzer şekilde söylenişin incelik ve hikmeti nedir?" diye sorabilir. Buna birkaç şekilde cevap verilir:

1) Bu ibare (İfade şekli), Kur'ân-i Kerim'in, bu yerde ve Leyl Sûresi'nde tercih etmiş olduğu şekildedir. Keza bu şekil, "Siz amel (etmenize bakın). Çünkü herkes, ne için yaratılmış ise, o (işe) kolaylaştırılmıştır" Buhari, Kader, 4. buyururken Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in tercih ettiği şekildir. Bunda ilmi bir latife (incelik) var. Çünkü bu fiil, aslında "mümkin" (olabilir de olmayabilir de) bir mahiyettir, eşit şekilde var olmaya da, yok olmaya da müsaittir. Güç yetirebilen, onu yapma ve yapmama açısından aynı olursa, bu fiilin o güç yetirebilenden sadır olması imkansızdır. Binâenaleyh yapma tarafı, yapılmama tarafına tercih edildiği zaman, o fiil meydana gelebilir. Binâenaleyh bir fiilin, "vacib" (gerekli-kaçınılmaz) olmadığı müddetçe, söz konusu olamayacağı sabit olur ki işte bu tercih edilip, üstün gelmeye, "teysir" (kolaylaştırma) denilir. Böylece gerçekte işin, fiilin faile müyesser kılınması değil de, failin fiile müyesser kılınışı şeklinde olduğu sabit olur." Herbir kelimenin altında gizli bir hikmet, akıllan hayrete düşüren enteresan bir sır yatar. O yüce zâtı, noksan sıfatlardan takdis ve tenzih ederiz.

Allah'ın (c.c.), Rasulüne Verdiği Nimet

Hak teâlâ, verenin azamet ve şanının, verilen şeyin azamet ve şanına delalet etmesi için, ta'zim nûnu ile (Biz zamiri ile) “Venuyessiruke lilyusrâ” "Seni, en kolay olana kolaylaştıracağız, muvaffak kılacağız" buyurmuştur ki, "Onu Biz indirdik" (Kadr, 97/1), "O zikri (Kur'ân'ı) Biz indirdik Biz" (Hicr, 15/6), "Sana kevseri Biz verdik" (Kevser, 108/1) ayetleri de bunun bir benzeridir. Bu ayet, Cenâb-ı Hakk'ın, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e, ondan başka hiç kimseye nasib etmediği, kolaylık kapılarını açtığını gösterir. Nasıl böyle olmasın? Çünkü Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), cahil bir toplum arasında, babasız ve anasız doğup büyümüş bir çocuk olduğu halde, Cenâb-ı Hak, onu fiil ve sözlerinde, bütün aleme önder, bütün insanlığa bir hidayet rehberi kılmıştır.

Öğüt Faydalıdır

8 ﴿