24

"Lakin kim yüz çevirir, inkar ederse, Allah da onu en büyük azab ile azablandırır"

ayetine gelince, bu ifade ile ilgili birkaç mesele vardır:

Birinci Mesele

Ayet hakkında şu iki görüş vardır:

1 Bu, hakiki manada bir istisnadır. Böyle olması halinde, buradaki bu istisna, neden yapılmış olan bir istisnadır? Bu hususta şöyle iki ihtimal vardır:

a) Takdirin, "yüz çevirenler ve inkar edenler hariç, hatırlat..." şeklinde olduğu söylenebilir.

b) Bu istisna,”Aleyhim”deki zamirden istisna olup, buna göre kelâmın takdiri, "Sen, yüz çevirenler hariç, onlara hükümran ve musallat değilsin" şeklinde olur. Bu görüşe, "Mananın böyle olması halinde, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), savaşmakla memur değildir" diye itiraz edilmiştir. Buna şu şekilde cevap verilebilir: Belki de, burada kastedilen, mana, "Sen, musallat olarak, ancak yüzçevirenlere karşı sabredersin..." şeklinde olur.

2) Bu, istisna-i munkati olup, senin tıpkı, "Biz, ilim müzakere edelim diye oturduk; ne var ki, pek çok kimse rağbet etmez.." şeklindeki sözüne benzer. İşte, ayetteki takdir de, "Sen, onlardan dolayı, resul değilsin. Ne var ki, onlardan, yüz çevirenler yok mu? Allah onlara, en büyük azab ile, yani cehennem azabıyla azab edecektir" şeklindedir. Bu görüşte olanlar sözlerine devamla şöyle der: Bunun emaresi, bu tür müstesnaya “Enne”nin dahil olmasının geçerli ve yerinde olmasıdır. Ama, müstesna, müstesnayı muttasıl olursa, bu, yerinde olmaz. Baksana, sen, "Bir dirhem hariç, bende ikiyüz vardır “Indi mâ senâni illâ dirhemen” diyemiyor ve bu ifadenin başına enne edatını getirmiyorsun. Ama burada, “Enne” 'nin gelmesi güzel ve yerinde olur. Çünkü sen, “İllâ enne men tevellâ vekefera...” diyebilirsin.

Kıraat

Ayetteki bu ifade, bir tenbih edatı olarak, “elâ men tevellâ” şeklinde de okumuştur. İbn Mes'ûd ise, “Feinnehu yuazzibuhu” şeklinde okumuştur.

En Büyük Azab Denilmesinin Sebebi

Allah, şu sebeplerden dolayı bu azaba, en büyük azab adını vermiştir:

1) Bu, "kafirlerin azabı, bu noktaya ulaştı... Ki bu, en büyük azabtır. Zira, bunun dışındaki fasılın azabına gelince, bu azab, kafirinkinden daha düşüktür. İşte bundan dolayı Cenâb-ı Hak, "Biz, ona büyük azabı değil de, onlara mutlaka yakın azabtan taddıracağız..." (Secde, 32/21) buyurmuştur.

2) Bu, cehennemin en alt kısmında olan azab demektir.

3) En büyük azab, bazan, dünyada da gerçekleşebilir. Ve bu, kılıçtan geçirilme, çoluk çocuğun esir edilmesi, mallarının ganimet olarak alınması ile olur. Ama birinci görüş uygun ve doğruya daha yakındır.

Dönüş Bizedir

24 ﴿