26"Şüphesiz onların dönüşleri ancak bizedir. Sonra hesaplan da muhakkak bize . Bu ayet, “Feyuazzibuhu'llahu'l-azabe'l-ekber” ayetiyle ilgili bir ifadedir. Cenâb-ı Hak bu ifadeye, kendisi yüzünden Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in kalbinden onların küfür üzere kalmalarından dolayı duyduğu üzüntüyü bertaraf etmek için yer vererek, adeta, "Onlardan dolayı kendini üzme.. Onlar inad edip işi yokuşa sürseler, inkâr ve yalanlama da bulunsalar bile, onların varacakları yer, söz verdiğimiz yerdir. Ve onların hesabı bize aittir" demek istemiştir. Soru: Burada şöyle bir soru sorulabilir: Kafirleri hesaba çekmek, ancak onlara, ilahi bir cezada bulunmak içindir. Ceza vermek ise, Cehâb-ı Hakk'ın hakkıdır. Halbuki, hükümran ve hükümdar olana, Kendisinin hakkını tastamam almak farz ve vacib değildir. Cevap: Bu, Cenâb-ı Hakk'ın ya, sözden dönmenin kendisinden meydana gelmesinin imkansız olduğu şeklindeki va'di gereği vacibtir; yahutta, hikmeti gereği böyledir. Çünkü, Allah, mazlumun ahını zalimden almasa, O, bu zulme razı olan birisine benzemiş gibi olurdu. Halbuki Allah, böylesi tavırdan münezzehtir. İşte bu yüzden, hesaba çekmesi O'na farz olmuştur. Ebû Ca'fer el-Medenî, şedde ile, "iyyakum" şeklinde okumuştur. Ki Keşşaf sahibi şöyle demektedir: Bunun izahı şöyledir: Bu kelime, “Fiâlun” vezninde bir masdar olup, “Eybe”nin masdarıdır ve “İyyâbun” kökündendir. Yahut da bunun aslı, “Evbe” kökünden, “Fa'âlun” kalıbında “İvvâben” şeklindedir. Daha sonra, tıpkı “divvânun” kelimesinin “divanun” şeklinde ifâde edilmesi gibi, “İvâben” şeklinde ifade edilmiş, derken de burada, “seyyidun” kelimesine uygulanan ilâl, burada da uygulanmıştır. Ayette, zarfın (ileynâ) başa gelmesinin faydası şiddetli bir tehdit ifade etmektedir. Çünkü “İyâbehum” ifâdesi, ancak, intikam almaya muktedir bir hükümrana ve onların hesabının da, sadece kendisine düşen bir zata uygun düşer. O halde, bu demektir ki O, en ufacık şeylerden dolayı bile, hesaba çeken, sorgulayan bir zattır. En iyisini bilen, Allah (c.c)'dır. Salat u selâm, Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'e, onun âline ve ashabına olsun (amin)! |
﴾ 26 ﴿