5"O, kendisine kimsenin kesinlikle güç yetiremeyeceğini mi sanıyor". Bil ki "kebed" kelimesini, "alabildiğine kuvvet" diye tefsir ettiğimizde, bu ayetin manası, "o güçlü insan, gücünden ötürü, hiç kimsenin, kendisine güç yetiremeyeceğini mi, yenilmeyeceğini mi sanıyor" şeklinde olur. Yok eğer, "kebed" sözünü sıkıntı ve bela manasına alırsak, bu durumda, bu belanın, kalb tarafından tahammülünün kolaylaştırılması manasına gelir. Hak teâlâ sanki: "Farzedelim ki insan nimet ve kudret içerisindedir. Şimdi bu insan, kendisi bu durumda iken, hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanır?" demek istemiştir. Alimler, muhtelif izahlar yaparak, bazıları, "Öldükten sonra onu diriltmeye ve yaptıklarına karşılık vermeye hiç kimsenin kadir olamayacağını mı sanıyor?" manasını vermişlerdir ki bu, adeta, öldükten sonra dirilmeyi inkar edenlere karşı bir hitab olur. Bazıları da, kastedilen mananın, "Bu kimse kendisinin bütün işlerin üstesinden geldiğini ve hiç kimsenin, yapmak istediği şey hususunda kendisine karşı gelemeyeceğini hesap ederek, hiç kimsenin kendisinin durumunu değiştiremeyeceğini mi sanıyor" şeklinde olduğunu söylemişlerdir. Her iki manaya göre de, ayetin başındaki istifham, istifham-ı inkari olur. |
﴾ 5 ﴿