9

“O halde yetime gelince (ona sakın) kahretme...”.

“Felâ tegher” kelimesi “Felâ tekner” şeklinde de okunmuştur. Yani “yetime yüzünü ekşitme onu kovma...” demek olup mani ise "Yetime Allah'ın sana muamele ettiği biçimde muamele et.” şeklindedir ki Cenab-ı Hakk-ın “Allah'ın sana ihsanda bulunduğu gibi, sen de ihsanda bulun..." (Kasas, 28/77) şeklindeki hitabı da bir açıdan bu ifadenin benzeridir. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in, Allah'tan başka kimsesi bulunmayanlar hakkındaki, "Allah'tan başka kimsesi olmayanlar hakkında, Allah'tan sakının, Allah'dan!..." şeklindeki hadisi de, bu noktaya varıp dayanır. Rivayet olunduğuna göre ayetin bu ifadesi, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in, Hazret-i Hatice (radıyallahü anh)'nin çocuğuna seslendiği bir sırada nazil olmuştur.

Musa (aleyhisselâm)'nın, "Allah'ım, hangi şey yüzünden, nail olduğum bu makama nail olabildim?" dediğinde, Cenâb-ı Hakk'ın, "Hatırlar mısın, hani bir kuzu kaçmıştı da, sen onu yakaladığında, "Sen kendini yordun..." dedin, sonra da onu sırtlayıp gittin... İşte bu yüzden seni, insanların yöneticisi kıldım..." şeklinde buyurmuş olması da böyledir.

Şimdi, Hazret-i Musa (aleyhisselâm), bir kuzuya iyilikte bulunması yüzünden nübüvvete müstehak olunca, ya yetime ihsanda bulunulduğunda nasıl olur? Ve yine, böylesi bir sitem, sırf seslenme veyahutta yüz dökme, yüzünü ekşitme yüzünden olunca, onu tökezlettiren, yahut da, onun malını nahak yere yiyenin hali nice olur? Enes (radıyallahü anh), Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in şöyle dediğini rivayet etmektedir: "Yetim ağladığında, gözyaşları Allahü teâlâ'nın avucunun içine düşer de, bunun üzerine O: "Babasını toprağa belediğim bu yetimi kim ağlattı. Kim onu, susturur da rahatlatırsa, ona cennet var..." der."

İsteyeni Kovma

9 ﴿