6

"Demek, hakikaten güçlükle beraber kolaylık var. Muhakkak güçlükle beraber kolaylık var".

Bu ayetle ilgili birkaç mesele vardır:

Tenasüb

Bu ayetin kendisinden önceki ifadelerle münasebeti şudur: Müşrikler, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i, fakirlikle ayıplıyor ve eğer bu ileri sürdüğün şeyden maksadın zengin olmak ise, sen Mekke ehlinin en zengini gibi oluncaya kadar senin için mal toplayalım" diyorlardı. Dolayısıyla bu husus, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in gücüne gidiyordu. Hatta aklına, bunların İslâm'dan, kendisi fakir olduğu ve onlar tarafından hakir addedildiği için yüz çevirdikleri fikri geliyordu. İşte, bu yüzden Cenâb-ı Hak, bu sûrede, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e olan lütuflarını tadad ederek, "Senin için göğsünü açmadık mı?" Senden yükünü, yani cahiliyyede içinde bulunduğun sıkıntıları kaldırıp atmadık mı?" buyurmuş, sonra da, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in, kalbinden, müşriklerin kendisini fakirlikle ayıplaması sebebiyle duyduğu o sıkıntıyı silmek için, dünyada müstağni kılacağı vadinde bulunmuştur. Bunun delili ise, “Finnemea'l-usri yusran” ifâdesinin başına, fâ harfinin gelmesidir. Buna göre Cenâb-ı Hak adeta, "Onların dediklerine ve senin içinde bulunduğun malının azlığına üzülme. Çünkü dünyada iken, senin için, sana yetecek kadar bir kolaylık tahakkuk edecektir" demek istemiştir.

Bir Zorlukla Beraber İki Kolaylık

İbn Abbas şöyle demektedir: "Cenâb-ı Hak adeta, bu ayette "iki kolaylık arasında bir zorluğu yarattım. Binâenaleyh, bu demektir ki, bir zorluk, kesinlikle iki kolaylığa galib gelemez" demek istemiştir. Mukatil de, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in, "Bir zorluk, kesinlikle iki kolaylığı yenemeyecek..." dediğini ve bu ayeti okuduğunu rivayet etmiştir.

Bu mananın izahı sadedinde şu iki şey ileri sürülmüştür:

1) Ferrâ ve Zeccâc şöyle demektedirler: "Bu ayetlerdeki “Usr” kelimesi, her iki yerde de elif-lâm'lı olarak “El-usru” şeklinde gelmiştir. Halbuki, burada daha önce geçmiş belirli herhangi bir şey de yoktur. Binâenaleyh, bu demektir ki, bu ifadeler, hakiki manaya alınırlar. Böylece de, her iki yerde geçen “El-usr” kelimesiyle, ayrı ayrı iki şey değil, tek bir şey, zorluk kastedilmiş olur. Ama, “El-yusr” kelimesine gelince, bu kelime, her iki yerde de nekire olarak geçmektedir. Bu demektir ki, bunlar ayrı ayrı şeylerdir." Cürcanî bu izahı zayıf bularak şöyle demektedir: "Bir kimse, “İnnemea'l-farisi seyfen, innemea'l-farisi seyfen” "Süvariyle beraber, yanında bir kılıç vardır. Süvariyle beraber, yanında bir kılıç vardır" dediğinde, burada, iki kılıç, demekten bir binicinin kastedilmiş olması gerekir. Bu ifadeden ise, bunun anlaşılmayacağı malumdur."

2) İkinci cümlenin birincisinin bir tekrarı olmasıdır. Ve bu tıpkı, meselâ, Mürselât Sûresi'inde ifadelerinin tekrar edilmesi gibidir. Ki, bu tekrarın maksadı, manayı gönüllere yerleştirmen ve kalblere sokmaktır. Ve yine bu ifade, "Bana, Zeyd Zeyd geldi" ifadesinde olduğu gibi, tekil kelimelerin tekrar edilişi gibidir.

Ayetteki "iki kolaylık" ile, dünya kolaylığı, yani beldelerin kolayca fethedilişi ile ahiret kolaylığı, yani cennet mükafaatının elde edilişi kastedilmiştir. Delili ise, Cenâb-ı Hakk'ın, "De ki: "Sizler, bizim için en güzel iki şeyden birisini bekleyip duruyorsunuz..." (Tevbe, 9/52) ayetidir ki, bu "en güzel iki şey" de, zaferler kazanmanın güzelliği ile, (ölüm halinde) cennet mükafaatının elde edilmesidir. O halde, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in, "Bir zorluk, kesinlikle iki kolaylığı yenemeyecek..." ifadesinden kastedilen işte budur. Bu böyledir, zira dünyanın zorluğu, hem dünyanın hem de ahiretin kolaylığına nisbetle, işte ufacık ve az bir şey mesabesindedir. Burada şöyle iki soru sorulabilir:

İki Soru

Birinci Soru: “El-yusru, yusran” kelimesindeki nekirelik ne ifade eder?

Cevap: Tefhîm ve tazim içindir. Buna göre adeta, “İnnemea'l-usri yusran” denilirken, "Bir zorluğa karşılık ne büyük bir kolaylık ne yüce bir kolaylık vardır" denilmek istenmiştir.

İkinci Soru: Kolaylık zorlukla birlikte olamaz. Çünkü bunlar, iki zıt şeydirler. Binâenaleyh, birarada bulunamazlar!

Cevap: Zorluktan sonra kolaylığın meydana gelişi, kısa bir zaman içinde olacağı için, bu kesin addedilmiş, dolayısıyla da, adeta "kolaylık"la birlikte imişcesine kabul edilmiştir.

Çalışarak İstirahat

6 ﴿